(Kadın/erkek ve insan hakları)
Yüce Rabbimizin kutsal kitabındaki birinci emri!
“IKRA” yani, "oku, öğren, öğret” “Alak suresi 1. Ayeti”
***
Kitap okumasını/araştırmasını ve öğrenmesini pek düşünmeyen bir toplum olarak böyle var edilmişiz ki…
Vee bunlara erişmek, konuların içeriğini paylaşmak, belirli etaplarda bilgi sahibi olmalarını sağlamak da hayli zor olurken…
Ve de mesleki branşlarında uzman olmuş, bilge adını almış kişiler konuşmazken, yazmazken, açıklama yapmazken, hatta sus pus olurken, bu tür işlerin de bizim gibi amatörlerin eline düşmesi oldukça düşündürücü ve üzücü bir durum arz etmektedir!
Ama her ne olursa olsun, şartlar neyi getirirse getirsin, Tanrı’mızın bu kutsal kitabındaki ayet emrini yerine getirmekte, biz inananlar olarak, hepimizin görevidir diyebilirim.
Bu nedenledir ki…
Zamanın bir diliminde, böyle bir dini içerikli ve uyulması gereken yazıyı okurlarımızla paylaşmak üzere de yola çıkmışız.
Ne derece başarmışız bunu bilemem ama bu yazıların veballi yazılar ve bilgiler olduğunun da bilinci içersindeyiz.
Amacımız yalnızca doğruları ve de doğru olanları yansıtan bilgileri toplayıp okurlarımızla paylaşmak, bilgilendirmek ve onlara sunmakta bizler için bir onur meselesidir.
İnşallah boynumuz eğik düşmez!
Çünkü inançlarımıza göre adalet, hukukça eşitlik ve hakça paylaşım, insanca bir yaşam bizler için ön plândadır.
Kim ne derse desin, ne yaparsa yapsın, hele/hele bu tür olayları siyasi rant adına kullananlara ve de takıya yapanlara inanıp da lütfen prim vermeyin!
Bizler adına, yani halk adına en önemli olan unsurun; laik, çağdaş, demokrat, Hak/hukuk ve Adalet olduğunu da asla unutmayın.
Bunlar olmazsa hiçbir şey de olmaz, ortalığı; hedefe varmak için sözde uğraş kazandıkları an her şeyin mubah olduğuna ve helal ganimet gibi görüp inanan, tarihteki “hariciler” gibi bakışların/görüşlerin türemeye başladığını da görebiliriz!
***
Çünkü öyle günler, aylar ve yıllar yaşıyoruz ki hayret etmemek mümkün değildir!
O nedenle bu günkü yazımızda da, Kutsal kitabımızdan bir/iki ayeti ve de yaşamımızda şahit olduğumuz bir olayı paylaşmayı uygun görüp, sizlerin bilgisine sunmaya çalışacağım!
Bir yanlışımız olursa af ola.
Lütfen bizi de uyarın.
***
Daha önceleri, büyük, küçük günahları ve de daha birçok ayetleri sizlerle paylaşmıştık!
Çünkü bütün amacımız, doğruları görmeniz içindir.
***
Bu nedenle, büyüklerimizin dediğine göre; “ her gördüğün sakallıyı da deden zannetme” denilen bir söylemi de sizlere anımsatmak isterim.
Bu gün de önce, toplum içersinde var olan ve de hiç hoş bulunmayan kadın/erkek hakları konusunda insanları yanlış yönlendirenlerin aksine, kutsal kitabımızdan bir ayeti sizlerin bilgisine sunmak istedim!
Kadın/erkek eşitliğine inanırsınız veya inanmazsınız, bu sizin takdirinize kalmış bir olaydır ama…
Bu eş; sizin mahreminizdir/namusunuzdur, sizin aşkınız/sevginizdir, sizin çocuklarınızın annesidir ve de sizin kutsal olan ananızdır!
Bunun iyi düşünülmesi gerekir ki…
Doğru yön bulunsun ve kadın/erkek eşitliğine de saygı duyulsun.
Bakın Yüce Tanrım ne diyor?
“ Ve Allah’ın bazınıza, diğerlerinden fazla verdiği şeyleri temenni etmeyin. Erkeklere kazandırdıklarından bir pay vardır. Kadınlara da kazandırdıklarından bir pay vardır. Ve Allah’ın fazlından isteyin. Şüphesiz Allah her şeyi en iyi bilendir. ( Nisa 32)
“Kim dünya sevabını istiyor idiyse; bilsin ki dünya ve ahiret sevabı yalnızca Allah katındadır. Ve Allah çok iyi bilen ve çok iyi görendir. ( Nisa 134)
De ki “ Rabbim hakkaniyeti emretti. Her mescidin yanında; toplum içinde yüzünüzü, tüm benliğinizi O’ na doğrultun ve dini yalnızca kendisine has kılarak rabbinize yalvarın. İlkin sizi yarattığı gibi O’ na döneceksiniz”. ( A’raf/ 29).
İşte Yüce Tanrım böyle diyor.
***
Gelelim diğer konuya, yani Eber gölü haberine!
Dün akşam bir Tv. Kanalında Eber gölü ile ilgili bir haber verildi!
Ne diyorlar biliyor musunuz?
“Suların azalmasıyla ilgili Eber gölünün derinliği 20 küsür metreden 1 metreye düştü”!
İnanın daha Eber gölünün derinliğinden bile haberleri yok!
Çünkü Eber’in en derin yeri yaklaşık altı- yedi metreyi geçmez, bu bir!
İkincisi; Eber gölü ile haberi verirken, “Eber etrafında bulunan, ilçeler, beldeler ve köylerde bulunan binlerce insan buradan ekmek yiyorlar”
Bu göl kurursa ki kurumaya yüz tutuldu bile, bu insanlarımız geçimlerini nereden temin edecekler diye de bir değerlendirme yapamıyorlar!
Yazıklar olsun.
Hele şimdi de “ Torf gübresi çıkarılması için 2/3 firmaya ihale edilmiş!
Eber cayır/cayır yakılıyor!
Yani dünya var olduğundan bu tarafa yer bulan bu göl kurutulmaya yüz tutulmuş haldedir!
Bir kez daha yazıklar olsun.
Buradan ekmek yiyip geçimini sağlayan insanlarımız ne olacak diye soran yok!
Hayret değil mi?
Ayrıca; suların azaldığı, gelişi güzel yapılan sondajların nedeniyle suların derine kaçtığını ifade eden bilim adamları, nedir, nedendir diye bir araştırma yapıp bunu kamuoyunun bilgisine bile sunamıyorlar!
Yazık, yak ki ne yazık!
Önce Eber gölünü besleyen kolların, yani derelerin ve çay’ların önüne sözde sulama göleti yaparak gölü besleyen kollar yeniden ele alınıp bakılmalı ve de beslenme sağlanmalıdır.
Çünkü bu göl, binlerce insanı; balığıyla, sazıyla, kındırasıyla ve kamışıyla, ayrıca avcılığıyla o civarda ikamet eden binlerce insanımızın ekmek parası kazandığı yerdir.
İnanın ben bunun sonunu merak ediyorum!
Yazık değil mi dostlar, değerli okurlarımız yazık değil mi?
Çok yakında bu göl kurursa ki durum böyle!
İlimizden, bu coğrafyadan yine göçler başlayacak!
Bilgilerinize sunmak istedim.
Takdir sizlerin.
***
Sevgi/saygı bizden değerli okurlarımız.
Gülen yüzleriniz solmasın inşallah.