Yazımıza başlamadan önce, insan hayatına can veren, bu uğurda fedakârca emek sarf eden, tüm doktorlarımızın/ sağlıkçılarımızın günleri kutlu olsun.
İyi ki varsınız.
***
Dilerim; Türkiye’nin neresinde olursanız olun, neresinde yaşarsanız yaşayın, önemli olan doğru fikirlerde buluşup bunu doğru bir şekilde uygulanmasını paylaşmak ve de sağlamaktır.
Çünkü “ her şey vatan ve millet içindir”!
***
DEMOKRASİ VE İNSAN HAKLARI!
Bir yerdeki adaletsizlik, her yerdeki adalete tehdittir.
Martin Luther King.
***
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin ilân edilmesinin üstünden yetmiş yılı aşkın bir zaman geçmesine rağmen, insan hakları ihlâllerinin dünyanın dört bir tarafında, eskiden olduğu gibi kısmi de olsa aynen devam ettiği görülmektedir.
20. yüzyılın sonlarında Srebrenitza Bosna'da yaşanan soykırımlar da, yakın tarihte insan hakları ihlâlinin de en bariz örneklerinden biridir derken, al sana Ukrayna!
İnsan hakları ihlâlinin resmen ve bariz bir şekilde yaşanan/işlenen şeklidir!
Bunu seyredenlere ve de dolambaçlı yollardan kenarda kalıp izleyenlere/ seçenlere “ bana dokunmayan yılan bin yaşasın) misali bakanlara yazıklar olsun!
Her gün, yaşlılar, kadınlar, çocuklar ve de bebeler ölüyor!
Hemi de bu olayla ilgili hiç dahli, suçu günahı olmayan insanlar!
Yazık.
***
Günümüzde ise Akdeniz'de alabora olan sığınmacı tekneleri, hemen her gün bir yenisini duyduğumuz kadın cinayetleri…
Çocuk yaşta evlendirilen kızlar…
Şu çağda okula gönderilmeyen kız çocukları…
Sayıları iki milyonu aşan çocuk işçiler…
Medya’yı ve interneti denetim altına alma gibi düşünceler…
Toplantı ve gösteri haklarına yönelik birçok ihlal ve sözde müdahale haklılığı…
Milyonlarca muhalifin terörist olarak adlandırıldığı, onlarca evin sabaha karşı basılarak insanların gözaltına alındığı, günler süren alıkoymalar ile kazanılmış hakların adeta yok sayılabileceği bir dönemden geçiyoruz!
***
Oysa insan hakları; her türlü etnik köken, din, dil, kültür, cinsiyet ve mezhep gibi farklı özelliklerin ötesinde, salt insana bağlı olan önemli bir faktördür.
Öyle ki bütün diğer özellikleri öne çıkarılmaksızın dünyaya insan olarak gelmek, insan haklarına sahip olmak için yeterli bir nedendir.
***
Demokrasi Yunanca bir kavramdır ve Demos (halk, çoğunluk) ve Kratos (güç, iktidar) kelimelerinin birleşmesiyle oluşmuştur.
Temel ölçüt; halkın çoğunluğunun belirlediği bir hükümetin içinde, ülke insanlarının da yönetimlerde, temsili olsa da (liyakatli) , yer alması kaçınılmazdır!
Bu da, insan haklarının hayata geçmesi bakımından en demokratik bir sistemdir.
Yaygın kanaat bu yöndedir.
Çünkü demokrasi dışındaki birçok rejimlerde güçlülerin ve siyasi elitlerin de hâkimiyeti her an söz konusu olabilir!
Ancak bir ülkede rejimin adının, demokratik olması orada adalet olduğu anlamına da gelmez.
Yönetim biçiminin demokrasi olarak adlandırılabilmesi için birtakım ilkelere ve kurumlara da ihtiyaç vardır.
Siyasal partiler, seçimler, katılım, hukukun üstünlüğü ve de adalet gibi.
Bu bağlamda da; Türkiye'nin” İnsan Hakları” karnesinden anladığımız kadarıyla da çalışması gereken epeyi de bir ödevi vardır, deniliyor!
Bekleyelim ve izleyelim bakalım.
***
Tanrım gülen yüzlerinizi soldurmasın.
Sevgi/saygı bizden değerli okurlarımız.