Değerli okurlarımız…
Tam 8 sene önce yazmış olduğum bir yazıdaki siyasi konu ile bu günkü yaşanan siyasi konuları özetle ele alıp, bunu da sizlerin takdirlerine sunmak istedim.
Aynı masalların sonunda “onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine” denildiği gibi!
Üzücüdür ki o tür deyişler veya masallar maalesef yine tekrar duyulmaya ve yansımaya başladı!
Yazık.
***
Oysa bizler hep birlikte ileriyi, bilimi, büyümeyi ve gelişmeyi, ülkece/milletçe çağ atlamayı düşlüyorduk.
Ama nerde o günler?
İşte her şey gördüğünüz ve de izlediğiniz gibi!
Öyle söylemler duyuyor, öyle uygulamalar görüyor, öyle olaylar yaşıyoruz ki şaşmamak ve üzülmemek de mümkün değil!
Hayıflanıyoruz ve de kuşkularımız artıyor!
Yazık değil mi be kardeşim?
Bu devlete, bu millete yazık değil mi?
Peki, bunları bizlere yaşatanlar kim?
Kim olacak?
Hepsi de kendi insanlarımız, devleti yönetenler ve de devleti yönetmeye talip olanlar tabii ki.
Söylemlerine ve tutumlarına bakın!
İcraatlarına ve gidişatlarına bakın!
Sanki bu ülkeyi kendileri yaratmış da, bu ülkede onlardan başkaları da yokmuş gibi kafalarına göre esip yağıp gürlüyorlar!
Adeta kendinden olmayan, kendi gibi düşünmeyenleri sanki dışlıyorlar!
Demokrasilerde tek çözüm yeri olan koskoca meclisi bile neredeyse pas'layıp sanki sorun çözebilecek gibi de akil yapı arıyorlar!
Anlamak mümkün değil.
Öyle enteresandır; bir de hukuku ve sözde insan haklarını da ağızlarından hiç düşürmüyorlar hani.
Yazık!
***
Devletin bekasıymış, meclisin saygınlığıymış, milletin derdi imiş, hak getire.
Bir taraf siyasi erk'i elinde tutup rejim ve sistem değişikliği peşinde, yani yeni Osmanlı hayali lanseleriyle dediğim dedik diyor!
Muhalefet ise bazı konulardan bi habermiş, sanki görmüyormuş ve bilmiyormuş da çözüm bulamıyormuş gibi de tepinip feryat ediyor!
Hayret!
Neredeyse insanın; pes be kardeşim, al sana kulak, al sana da göz, diyesi geliyor!
Bir de kalkmışlar, ucu kendilerine değmesin diye de akil insanlar topluluğu oluşturmaya kalkıyorlar!
İnsaf be!
Meclis nerede beyler, meclis?
Parlamenterler nerede beyler, nerede?
Ne iş yaparlar?
El kaldır ve indir, he mi?
Yazık!
Bu meclis; yoktan bir ordu yaratarak "İstiklal Savaşı'nın" kararlarını alan gazi meclis değil mi?
Bu meclis; işgal altından çıkıp, mazlum devletlere de örnek olacak şekilde yedi düveli dize getirerek, yurdunu istila eden emperyalistleri kovarak "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni" kurmadı mı?
Bu Meclis; bütün dünya'ya "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin" coğratik yerini ve konumunu belirten hatlarıyla , yani Anadolu'nun sınırlarını onuruyla kabul ettirmedi mi?
Bu meclis; parlamenter sistem içersinde güçler ayrılığı ve dengesini oluşturup demokrasiye giden yolu açıp bizlere çizmedi mi?
Siz neyi oluşturamıyor, neyi kuramıyorsunuz ki?
Sizin hiç mi kabahatiniz yok?
Bütün suç halkta ve seçmende mi?
Ah bunu bir bilseler!
Siyasi partiler ve seçim yasasının değiştirilmesi gerektiğini, siyasi hegemonyanın kaldırılmasının şart olduğunu bir görebilseler.
İşte o zaman hiç kimse benim bunlardan.başım ağrıyor, ben oynamıyorum diyemez!
Ayrıca sağa-sola başvurarak da, kos koca meclis dururken başka çözüm yolu arayamaz.
***
Ama böyle de, "dediğim dedikten başka" da akıllı kararlar tabii ki çıkamaz!
İki ucundan tutulmuş lastik gibi, bir o tarafa, bir bu tarafa esner durur!
Tarih bunlara nasıl bakacak ve nasıl yazacak bilemem ama bunun da bir sonu olacaktır herhal.
Her varlığın da bir sonu olduğu gibi.
Eller; ilimle, bilimle uğraşıp, birlik yaratıp "Tanrı parçacığını" bulup yıldızlar arası yolculuğu düşünürken, biz ise hala "akil adamlar" deyip, önergeleri körü körüne reddedip, kabahati üstlenmeyip topu başkalarına atmaya çalışıyoruz.
Ne diyebilirim ki?
Pes doğrusu!
***
Evet dostlar, işte böyle!
Şimdi baktığımızda aradan tam koskoca sekiz yıl geçmiş..!
Değişen ne var ki a dostlar, ne varki?
İşsizlik, emeklilik, yapılan zamlar, enflasyon/devaliasyon
Yine isteğine göre hareketler…
Yine kırıcı ve itici söylemler…
Yine hak/hukuk hak getire…
Yine dediğim dedik!
Bizler böyle mi olmalıyız bayanlar/beyler, böyle mi olmalıyız?
Yani; “onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine” öyle mi?
Yazık be dostlar, yazık!
***
Gülen yüzleriniz solmasın inşallah.
Sevgi/saygı bizden değerli okurlarımız.