Haftanın içinden
Belediye Başkanımız Çoban seçim sözlerinden 2 önemlisinin daha başlangıcını yaptı. Birincisi Kale’ye yapılacak teleferik. İkincisi Hükümet Meydanı projesinin inşaatının başlatılması. Her iki proje de şehrimizin geleceğini aydınlatan sosyal, kültürel, tarihi, turistik, imar ve benzeri açılardan güçlü ve gerekli projeler. Üstelik vatandaşın merakla beklediği yapılmasını istediği yatırımlar. Her iki projenin de hayırlı gelişmelere vesile olacağına inanıyoruz.
Yalnız kaleye teleferik yapımı macerasında Eskişehir Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurul Müdürlüğü kararının alınmasında çekilen güçlükler, ülkemizdeki bürokratik çarkın nasıl güç, yavaş ve engelli biçimde işlediğinin yine açık bir örneğini oluşturdu.
Nasıl mı? Kurul kaleye hiç bir müdahale, işlem yapılamayacağı kararlılığıyla, çok daha verimli olacağı düşünülen, kaleye asansör yapımına kesinlikle müsade etmedi. Ancak belli bir zaman kaybı sonrası, şartlı biçimde teleferik yapımına müsaade etti.
Tarihi, tabi yapıları koruyalım. Kabul ama, hiç bir zaman yapıların değerini ortaya koyacak yatırımların, projelerin de anlayışla karşılanması, engellenmemesi gerektiğini unutmayalım. Olduğu yerde durdurarak, dondurularak tarihi yapıları da, çevreyi de, her halde gereği gibi değerlendirilemez, çevreye katkı sağlamamız hiç mümkün değildir.
Konu Tabiat Varlıklarını ve Çevreyi Koruma Kurul Kararlarının, milletin talebleriyle örtüşmediğinin yine açık bir örneğini oluşturdu.
1963 yılında bizim kalemizin ikiz yapısında olduğu için ilgiyle izlediğimiz, gördüğümüz, Avusturya’nın Graz şehri kalesi asansör sistemini, 50 yıl sonra bile yapamamamız, bürokratik kusurların her halde açık göstergesini oluşturuyor. Bürokrasinin 2017’li yıllarda gelişmelerin önünde durmasını acı bir örnek olarak karşımıza çıkartıyor. İlgililere önemle arz ediyoruz acı manzarayı.
***
Bu arada gerçekleri de dile getirelim, şehrimizin tarihi, turistik, kültürel, ekonomik değerleri güçlükle de olsa, bürokrasiye rağmen ortaya çıkartılıyor. Güzel, başarılı çalışmalar yapılıyor.
Örnek: bizim çevreyi iyi bilme tanımımıza rağmen, bir türlü nasip olmayan Akdağ’a, bu Pazar Yeşil Vadi Mescit Cemeati, yürüyüş kolu temsilcileri H.Fehmi Uysal, H.Ali Seçkin, H.Ömer Çarman, H.Süleyman Özbay ve bendeniz olmak üzere, 5 kişilik ekip olarak gittik.
Gittik ama, ormanlarımızın bir kısım kıymetini bilmeyen, şuursuz vatandaşlardan, tahribattan, yangından korunmak için insanlardan uzaklara, tepelere sığındığını, kaçtığına da yeniden bir daha şahit olduk. Merkeze 100 km civarı uzaklıktaki Akdağ, adeta bir tabiat harikası, muhteşem güzellikte, temiz bir ormanlık alana sahip. Gönülleri dolduran yeşil, tertemiz çevre harikası bir yer.
Çalışkan, başarılı Bakanımız Eroğlu, oraya da el atmış. Güzelliklere, güzellikler katmış. Büyük gölet inşaatını başlatmışlar. Emniyetli yollarla tabii güzellik örneği Akdağı, tabiatı, yılkı atlarını, ünlü kanyonunu görmeğe, gezmeye değer bulduk. Çok da beğendik. Teşekkürler Sayın Bakanımız Eroğlu, iyi ki siyasi görev almışsınız. Çok güzel eserleri devletimize, milletimize kazandırıyorsunuz. Devamını içtenlikle diliyoruz. Yerimiz kalmadığı için haftanın içinden başlıklı köşemizi noktalıyoruz. Sağlıcakla kalınız.