GELECEĞİN SİYASETİ!
Yaşamış olduğumuz bu enflâsyon ve devalüasyonlar sonrası çekilen ekonomik sıkıntılar nedeniyle, mağduriyetler yaşayan çiftçiler, küçük esnaf, çalışanlar ve de emekliler, dört gözle yapılacak olan önümüzdeki genel seçimleri beklemektedirler!
Köylünün ektiği ürün parasal değerini yitirirken, paha nedeniyle esnaf siftah etmeden kepenk kapatırken, çalışanlar ve emekliler enflâsyon ve devalüasyon karşısında beklediği zamları alamayıp bu sorunların giderilmesi konusunda uğraş verilip çözüm aranılması bekleyişindeyken, milletin gözü her nedense sanki çıkış yolu burada imiş gibi yapılacak olan genel seçimleri beklemeleri, böyle bir bakışa bürünmeleri oldukça dikkat çekicidir.
Ama acaba bu beklenti, yapılacak genel olan seçim sonrası acaba çözüme kavuşacak mı?
Her alanda sıkıntı çeken milletimiz, bu durumda rahatlayıp acaba bir ohhh çekebilecek mi?
İşte işin önemi ve özü burada!
Önemli olan da bu!
***
Bunu da iki kategoride ele alıp, bakıp irdelemekte yarar var diyebilirim.
Birincisi; Cumhur ittifakı oy kaybını görerek, acaba daha başka türde iktidarda kalabilme formüllerini arayacak mı?
Yani başka partilerle de ittifak arayacak mı?
Bana göre kesinlikle arayacak!
Ve bu ittifaklarla da vatandaşın bu sorunlarını çözebilecek mi?
Önce bunu biraz açalım bakalım:
Evet, kesinlikle iktidarda kalabilmek adına daha başka partilerle ittifak arayışına girmeye çalışacaklardır.
Hiç şaşırmayın!
Bazı partiler de daha şimdiden “ biz anahtar partiyiz”, bir diğeri, “anahtar varsa maymuncuk da var” gibi ifadelerle, bu ittifakları sanki daha şimdiden ister gibi mesajlarını bile vermektedirler!
Bunu lütfen iyi okuyun.
Buna yönelik bir ikinci şık ise; Sayın Akşener’in şimdiden söylediği bir söz, bir açıklama var!
Ne diyor?
“İttifaklar konusunu veya siyasetin geleceğini zaman ve siyasi bakışlar belirler” diyor!
Doğru.
Bu da ileride neyin, nereye doğru gidileceğinin adeta bir yansımasıdır.
Ve bu, dışarıdan dolaylı olarak millet ittifakına sözde destek verdiğini ifade eden diğer bir partiyi bile de kapsayacak, sonuçta; MHP ikna edilerek böyle bir siyasi tablo çizilecektir.
Yani: AKP+ MHP+ İYİ ve de SAADET gibi sağ tandanslı bir yapı ortaya çıkacaktır!
İktidar olmanın ve siyasi erk’i yakalamanın ön şartı…
Şayet iktidar olamıyorsan, o zaman olanak varsa iktidar yandaşı olacaksın’ dan gelen bir bakış olarak, bu böyle olacak gibidir.
Aslında gibisi bile fazla!
Çünkü aynı sofranın misafirleri gibiler!
***
Peki, bu temsili olarak düzen oluşturan partiler vatandaşın, ülkenin sorunlarına cevap verebilecek midirler?
Hiç zannetmiyorum ve de beklemiyorum…
Çünkü her birinin de bazı istekleri ve önerileri olacaktır ki…
Hele dış politika ve ekonomi konusunda?
Hani bizde bir deyiş vardır ya?
“horozun çok olduğu yerde sabah ta erken olur” diye, işte aynen böyle olacaktır ve bu ülkeye sıkıntılı bir günler daha yaşatılacaktır.
***
İkincisi ise; bu şartlar altında AKP ilk yapılacak genel seçimlerde, şayet bu yukarıda bahsettiğim olay olmazsa…
% 51’i bulamayacak ve başkanlık seçimini kaybedecektir!
Bunun ötesi yoktur.
Çünkü ekonomi zafiyeti ve dış politika konusunda seçmen gidişatı görmüş ve değiştirmek için daha şimdiden kararını vermiş gibilerdir.
Bu durumda; millet ittifakı da boş durmayacak, bakacak/araştıracak, (aslında hiç gerek bile yok) %51 başka ne şekilde aşılacaksa onu arayacak ve uygulayacaktır!
Ama burada bir bakış olarak daha şimdiden, “bir partinin desteğini istemem” diyerek geleceğe yön verme adına Sayın Akşener tarafından sarf edilen sözler var!
Aslında millet ittifakı adına bu da büyük bir handikap yaratacak gibidir.
Aslında gibisi bile fazla.
Ama işin özünde bu millet ittifakı, aynı geçtiğimiz seçimlerde yapıldığı gibi yapılarak, biri dışarıda üçü içerde bir ittifak yaparak başkanlık seçimlerini kazanacakları garanti olsa da, aslında varsayım olarak kazansalar ve vatandaşın sıkıntılarına/beklentilerine el atarak bunu çözerler de ama…
Bakışlar/ duruşlar ve söylemler bunu göstermiyor diyebilirim.
Geriye kalacak olan ve mecliste temsili yeti olan iki parti kalıyor ki…
Bakalım onlar da nasıl bir yol izleyecekler görelim.
Siyasette kendinden başkasına asla güven olmaz!
Bu güveni bekleyenler de siyasetin hümanist gurubu olarak her zaman kaybetmeye mahkûmdurlar.
Selâm saygı bizden.