Yazarsan bir türlü, yazmazsan bir türlü!
Kimi alkışlar, kimi de tafrasını/kinini kusar!
Lakin yazılması gereken yazılmalı ve de söylenmelidir.
Çünkü insan hakları diye bir unsur var ise bu da yapılmalıdır.
Gerisi yöneticilerin sorunudur.
Ama kim ne derse desin, yazılması ve kamuoyu ile paylaşılması gereken konular be dostlar.
Çünkü vatandaşın hemen/hemen her kesiminde bir sürü sorunlar var!
Tabii ki önce ekonomik sorunlar var ama bu meyanda /hak/hukuk/adalet ve de bunun kadar da önemlidir, ayrıca genç üniversiteli yavrularımızın da yurt sorunları var!
Bu da inanın büyük bir problem!
Ve kesinlikle de çözülmesi gereken bir konu.
Önce dillendireceğiz, tabii ki de üslubuna göre eleştireceğiz, sonrada vatandaşlarımız adına ve de yavrularımız adına da çözümü ile takipte bulunacağız.
Dilerim yerini bulur.
***
Önce ekonomik olarak insanlarımızın milli gelirden aldıkları pay ne derece adaletli..?
Sonra, hak/hukuk ve adaletin de, ne derece halkın güven duygularını okşadığının bilinmesi doğrultusundaki bakış..?
Daha sonra da, yiyecek ve yakacak türü ihtiyaçların birden bire fiyat olarak artması konusunda da ne derece bir uygulamanın yerine getirilmesi meselesi?
Veee genç üniversiteli evlatlarımızın da yurt edinme konusundaki sorunların çözümüyle ilgili tutum ve davranış?
İşte bütün bunlar da, insan yaşamını mutlu mu, mutsuz mu diye gösteren ana unsurlardır!
Varsa mutlu bir tablo var!
Eğer yoksalar, hiç de mutlu insan bulmak zor be kardeşim zor.
O nedenle bu günkü konumuz bunlar.
Çünkü hangi siyasi kurum olursa olsun; önce insanın mutluluğu ve de ülkenin dirlik düzeninin düşünülmesinin literatürde şart olarak kabul edildiğinin bilinmesini gerektirir.
Ne güzel, kulağa bile hoş geliyor değil mi dostlar?
Ama arıyoruz işte!
***
Hak/ hukuk ve adaletin uygulanma yapısını, ekonomik olarak her alandaki fiyatların artışını ve de nedenlerini yaşayan halkımızın takdirlerine bırakıyorum çünkü görüyorlar ve yaşıyorlar ama…
Üniversite çağına gelmiş, fakir bir ailenin çocuklarının okuması, eğitimini tamamlaması konusunda da; özellikle yurt konusunda büyük sıkıntılar çekmelerini hiç de doğru bulmuyorum!
Ve buradan da; bu çocukların ve ailelerinin feryatlarının da bir elçisi olarak Milli eğitim yetkililerine sesleniyorum!
Lütfen bu gençlerimizi; vicdansız ev sahiplerinin, simsarların, tokatçıların ve tarikatların eline düşmelerini engelleyin!
Okumalarına ve gelecekte birer yurtsever olarak yetişmelerine, ülkelerine namuslu birer vatandaş olarak hizmet vermelerini lütfen sağlayın.
Çünkü bunu, bu acıyı çeken velilerden başka kimse bilmez ama canı yanan beri gelsin derim.
Öyle insafsız bir yaptırım var ki?
Hayret edersiniz.
Dilerim bu sorun yakın süreçte çözülür ve bu ailelerimizin ve evlatlarımızın da yüzü güler.
Allah yardımcıları olsun.
***
Gülen yüz her zaman güzeldir!
Allah gülen yüz soldurmasın inşallah.