CAMİLERİMİZ VE BAZI HABERLER!
Camilerimizle ilgili ortaya atılan bazı konularda duyumumuz/ bilgimiz ve araştırmalarımız olsa da, bu konuda dile getirilenlere karşı yorum yapmak bizlere düşmez ama…
Kutsalımız olan bu yerler konusunda da, aslı ve mesnedi olmayan söylemlere, art niyetli insanlara karşı da tabii ki söyleyeceklerimiz vardır.
Çünkü bu kutsal yerlerimiz konusunda ortaya atılan bazı bilgiler saptırma içerikli anlam taşıyan, hatta tasvip edilmeyen bir şekilde politik amaçlı da olabilir!
O nedenle bu günlerde basın ve medyada dile getirilen “ camiler satılıyor” adlı haberin içeriğini de merak etmekteyiz.
Eğer yanlış bir bilgi, bir polemik veya saptırma varsa bunun da önüne geçilmelidir.
***
Kamuoyuna yansıyan haber aynen şöyledir:
Balıkesir/ Dursunbey belediyesinin 22 milyon borcu nedeniyle bu yörede bulunan 8 cami satılığa çıkarılmıştır!
Karar belediye meclisinden geçmiştir. (gazeteler)!
***
Müslüman’ım diyen her insanı, her açıdan üzen ve rencide eden bir haberdir.
Doğru ise de, yanlışsa da!
Bu yapıyı şiddetle kınıyor, o yörenin ilgili ve yetkililerini de bunun araştırılmasına davet ediyorum.
Bunlar doğru olsa da, yine de politik amaçlı kullanılacak olaylar değildir.
***
Geçmiş tarihte, yani istiklâl savaşımızda camilerimiz ile ilgili yanlış bir bilgi aktarılmış (camileri ahır yaptılar) ve bunlar da politik çıkar sağlamak amacıyla söyleyen kişilerce ta günümüze kadar gelmiş ama hep de kullanılmıştır.
Aslında işin özü böyle değildir.
Tabii kullanılmıştır ama en kutsal yerlerimizden biri olduğu için, kimse tarafından zarar verilmez düşüncesiyle mecbur kalındığından kullanılmıştır!
Konulan malzeme de, askerin/atların iaşesi/urbası ve cephanesidir!
Ama asla ahır anlamında kullanılmamıştır.
Bunu saptıran bakışı ve söylemi de şiddetle kınıyorum.
15 Yaşında, 60 yaşında Çanakkale savaşlarında, İstiklâl savaşında tekbir getirerek, şehit düşeceğini bile/bile, göz göre/göre, vatanı için düşmana saldıran, ölüme giden, insanlarımız hiç böyle bir yeri ahır yapabilirler mi?
Bunu söyleyene ve de hala kullananlara yazıklar olsun.
Bunlar cahil ve padişah fermanı ile askere/savaşa katılmayanlardır!
Bu bir saptırmadır ve halen daha da siyasiler tarafından kullanılmaktadır.
O nedenle böyle hassas konularda olayları bilip bilmeden söz söyleyenlere lütfen inanmayın.
***
Bakın sizlere bu konuda bir bilgi sunmak istiyorum!
İngilizlerle anlaşıp savaşa katılmamayı fermanı ile belirten M. Vahdettin, bu tür olayı yurt dışına İngiliz zırhlısıyla kaçmadan önce, parasızlık nedeniyle, veziri olan Damat Ferit paşaya yaptırmıştır!
Bu bizim/hepimizin ayıbı olan şeylerdir ve de asla politik anlamda da kullanılmamalıdır.
Üzücüdür ama olmuştur!
Kaynak da, İngiliz işgal kuvvetleri komutanı ve İstanbul valisi General Herington’un anıları kitabı!
Çanakkale’yi geçemediler ama padişahın daveti üzerine bu emperyalistler ta İstanbul’a kadar, hatta Anadolu’nun birçok yerine girdiler!
Giremez olasıcalar.
Neyse konu konuyu getirmesin ama…
Bu kitabı okumanızı çok isterim.
Dilerim bu gün makale yaptığım bu olayın da bir mesnedi ve doğruluğu yoktur.
Doğrular, yalnızca doğrular şiarınız olsun.
Sevgi/saygı bizden!