Bu zamların önü arkası kesilmez…
Zaten ulus olarak adeta biz buna bağışıklık kazanmış bir millet gibiyiz evvel Allah.
Sanki mutat yaşantımız gibi.
Bakın iki sene önce yazmış olduklarımızla, şimdi yazacaklarımız arasında bir fark var mı?
O zaman ne demişiz, şimdi ne diyoruz hele bir okuyalım bakalım.
Yaşasın insanlık!
***
Siyasetin kerrat cetvelini tutanlar, yılın son üç ayında %11 büyüdük diyorlar!
Vay, vay, vay!
Alkışlıyorum vallahi.
Ne güzel haber değil mi?
Bu böyle giderse, yani 2018 yılı içerinde de bu böyle olursa, dünyanın en fazla hızlı büyüyen ülkesi olarak harmandalı oynarız vallahi!
Hem de ne harmandalı?
Döktüre/döktüre!
Ne para sıkıntısı çekilir, ne Türk lirası değer kaybeder, ne işsizlik olur, ne de çalışan kesim az maaş alıyorum diye feryat eder!
Ne heyecan verici haber ama?
Dilerim daha fazlası olur.
İnşallah.
Fakat o da ne?
Daha dün benzin fiyatları 13 kuruş düşürüldü derken, bu gün yine benzine litrede 8 kuruş zam yapmazlar mı?
Varma yanına, varma!
Vallahi çarpılırsın bak!
Elin ayağın tutmaz, yatar kalırsın!
Benzine zam demek, yine hapı yuttuk demek, sen emekçisin, ne işin var orada?
Allah beterinden saklasın!
Hani şahane bir şekilde büyüyorduk?
Hani gidişat çok iyiydi?
Sakın rüyada falan olmayalım kardeşim, hani insan bazen uyuya kalır da mali hülyalara falan dalar ya?
Sakın öyle olmasın?
Eee bu siyaset ve bu ortam böyle işte!
Yersen!
Ya yağ yakmak veya çıkarın için körü körüne destekleyeceksin/ alkışlayacaksın?
Ya da sessiz/sessiz bu kazıkları lüp diye yutacaksın!
Hem de hiç ses çıkarmadan.
Yoksa haaa!
Aman kardeşim aman…
Ne fazla büyüsün, ne de sivri nesneler piyasada kol gezsin!
Ah Timur’un filleri ah!
***
Ne diyorlardı?
“Üç Y “ diyorlardı!
Yani yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar!
Peki, şimdi ne oldu?
Hayretsin be kardeşim ne olacak, her şey yerli yerinde durmuyor mu?
Kımıldayan başka ne var ki, zamcıklardan başka?
Armut hep dibine düşer derler ya, işte böyle!
Bu millet de bir kez olsun değişim nedir bilmez ki?
Enflasyonu falan unutmuşlar, %11 büyüme var diye hepsi de pür dikkat yeni yapılacak maaş zamlarını bekliyorlarmış!
O sırada biri gelmiş demiş ki?
Vallahi en az maaşlara %10 zam yapılacak, bak göreceksiniz demiş ve yürümüş gitmiş!
Millet de bunun peşine düşmüş!
İleride yakalamışlar.
Nereden biliyorsun, nereden duydun gibi, sorular sormuşlar?
O da, vallahi rüyamda gördüm demiş!
Şöyle birbirlerinin yüzüne bir bakmışlar, içlerinden biri, “ulan zaten canımız yanmış, yatırın ulan şu hötöröfü onun da canı yansın” demişler!
Aman haaa!
Verilen ne diye de sormaya gerek yok.
Hepisi, hepisi %7.
***
İşte zamanın berrinde vatandaşın ağzından böyle demişiz!
Ya şimdi ne diyorlar?
Peki, aradan ne kadar zaman geçti desem?
Ne kadar olacak, aha iki yılcık daha.
Yani koskocaman 2020 yılı ve dokuzuncu ayı!
Her şey gittikçe büyüdü ama ne maaş zamları arttı, ne de işsizlik azaldı!
Zamlar da şaha kalktı desem yeri!
Enflasyon, Devaliasyon falan!
Şimdi bir de başımıza musallat olan o salgın ve ölümcül hastalık var.
Yani ne tarafa dönersen dön, kurtuluşun yok!
Eh “İş bilenin kılıç kuşananın” desem tam da yeridir!
Ama nerdeee?
Tanrım, sen ülkemi ve insanlarını koru.
“Bir musibet, bin nasihatten bedeldir” demiş atalarımız!
***
Vee işte geldik 2022 yılının Şubat ayına!
O da bitmek üzere.
Yani aradan bir iki yıl daha geçti.
Ne deniyordu, neler oldu?
Bilmem saymaya gerek var mı?
Yeni zamlar, fiyat artışları, büyüme ve çalışanların/emeklilerin maaşlarının artışı falan…
Vallahi verilen maaş zamları daha kullanmadan; Elektrik ve doğal gaza yapılan zamlarla bir ay da hiç olup gittiler!
Yazık.
Biz de bunlardan ders çıkaracağız işte!
Ama kimin umurunda be dostlar?
***
Sevgi/saygı bizden değerli okurlarımız.
Tanrım gülen yüzlerinizi soldurmasın inşallah.