BİZ AĞLIYORUZ;ONLAR ,ŞEHİD TAHTINDAN BİZE GÜLÜMSÜYORLAR.
Yayınlanma :
06.03.2020 10:21
Güncelleme
: 06.03.2020 10:21
Ahir zaman olduğundan dost ile düşman birbirine karışmış.
Öyle günler yaşıyoruz, öyle sınavlardan geçiyoruz ki; işte ahir zaman diyoruz.
Yurdumun sadece toprağı değil; çiçeği, böceği, dağı, taşı, aldığım nefesi cennet kokmuş:
33 can, canana kavuşmuş. Kendini bilmeyenler onların kanı üzerinde evlerinde otururken siyaset yapıyor. Bizim haddimize mi konuşmak? Onlar en güzel cevapları veriyorlar her soruya, her çelişkili düşünceye…
- Bizim askerlerimiz niye Suriye'de? Şehid veriyor cevabı: Arkadaşına giderken yazdığı bir mesaj! - Kardeşim yola çıkıyoruz. Orada şebeke olmuyor. Görüşmek pek kolay olmayabilir. Sakın "Orada ne işleri var " diyenler gibi olmayın. Gittim ve gördüm. Tam da olmamız gereken yerdeyiz. Bize dua edin.
Şehitler vatanının sınırlarını koruduğunu biliyordu, akan her kanını helal ediyordu. Peki biz neyin derdindeyiz?
Çanakkale şehitliğinde uzun listeler vardır. Şehidin adı, babasının adı ve nereli olduğu. İsmi Memleketi…İDLİP… İDLİP… İDLİP… İDLİP…Yazan şehitler var.
Kanları birbirine karışan bu canlar cennette buluşurken arkada konuşanlar hangi hakikatin peşinde?
Vatan sevgisinin imandan olduğu şuuruyla, mazlumun yeri göğü titreten ahıyla, zulme dur diyen ordunun fertleri yürümeye devam ediyor. Karşısındaki güçlü ordulara karşı, nice azların nice çoklara galip geldiğini unutmadan vatanı, imanı, namusu, insanlığı için zalimin önünde set olmayı inatla sürdürüyor. İslam ordusunun Bedir’de ve Uhud’da ne işi varsa, Kürşat’ın Çin’de ne işi varsa, Adı Türk olan Müslümanın Malazgirt’te ne işi varsa, İstanbul kıyılarında şanlı ordunun ne işi varsa, Çanakkale’de on beşliklerin ne işi varsa, bugün de aynı dertle, vatanımıza sahip çıkmak ve mazluma umut olmak adına Suriye’de de aynı şekilde varız.
Her konuşan kendi doğrusunu dillendiriyor. Benim dediğim doğru diyor. Ama Hiçbirimiz yanan yürekleri söndüremiyoruz, çare olamıyoruz.
- Bu balon patlarsa ben ölürüm. Çünkü, bunun içinde babamın nefesi var. Giderken bu balonu o şişirmişti. Diye, elinde tuttuğu mavi balonu kutsal bir emanet olarak taşıyan yavruya hangi sözümüz babasını verebilir?
- Siz geldiniz, hani Bayram’ım? Diyen anneye hangimiz bir evlat olabilir?
Eşinin tabutuna sarılan gencecik gelinin hangi parfüm burnundaki yâr kokusunu silebilir?
Gözü yaşlı, yıkılmamak için direnen babanın dizlerine kim derman verebilir?
Şehidin tabutunun başında nöbet tutan polisin ağladığını gören şehit dedesinin, polis memurunun gözyaşlarını silerken "Ağlama, düşmanları güldürme “derken, hangimiz o dedeye ağlama dede ağlama sen diyebildik?
Şehit oğlunun cenaze namazını kıldıran şehit babası imam efendinin : “İçinde bulunduğum durumu seviyorum.' Ben yavrumdan kısa bir süre ayrıyım, ne kadar ömrüm kaldıysa, kalan süre kadar ayrıyım. İnşallah secdede bana şahadeti nasip etsin derim. Gözleri yumduk mu o zaman hemen oğlumla beraber olmayı ümit ediyorum. Böyle bir duruma kim üzülür ki niye üzüleyim ki ben şeref duyuyorum.” Teslimiyet dolu konuşmasından sonra acaba ne teselli olur diye düşünsem , Hiçbir konuşma, hiçbir teselli onlara ilaç olamaz diyorum. Sonra tek teselli geliyor aklıma.
Sadece Kuran'dan bir cümle kıyâmet gününe kadar babasız kalan yavrulara, evlatsız kalan analara, beli bükülen babalara, canının yarısı giden eşlere teselli olur. Diyorum.
"Siz onlara ( şehitlere ) ölü demeyiniz. Onlar ölü değil, diridirler.”
Allah bir kulu sevdi mi; onu meleklerine, mahlukatına ve insanlara sevdirirmiş. Seçilen kutlu canlar; sizi Allah sevdi cennetini sizin için süsledi. Bizlere sevdirdi. İşte o yüzden; geride bıraktığınız tüm sevdiklerinizi de Allah teselli edecek. Kalplerine sükunet verecek.
Şehitlere sadece biz değil, gökyüzü, ay, güneş yıldızlarda ağladı. Ama biliyoruz ki biz ağlarken siz tahtınızdan bize gülümsüyordunuz.
Allah tüm şehitlerimizin makamlarını yüce eylesin, sevdiklerinin kalplerine sabr-ı cemil versin.
"Ya Rab; ezanımızı dindirtme, vatanımızı böldürtme, bayrağımızı indirtme, başımızı eğdirtme, Mehmetçik'imizin ayağına taş değdirtme"
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: