Ramazan-ı Şerif Ayı
Efendimiz (as) daha sonra şöyle anlattılar;
“Aziz ve celil olan Allah, Ramazan ayı günlerinin her iftar saatinde cehennem azabını hak etmiş bir milyon günahkarı azad eder.”
Cuma günü ve Cuma gecesi olduğunda, her saat başı bir milyon günahkarı azad eder.
Ramazanın son günü olunca, o güne kadar azad olanların sayısınca cehennemlikleri azad eder, bağışlar.”
Efendimiz (as);
“Ramazan-ı şerife sağ salimen erişip de, bağışlanamadan, Ramazan’ın getirdiklerinden istifade edemeden Ramazan’ı çıkarmış olana yazıklar olsun, burnu üzerine sürünsün” buyurmuşlardır. (Ebu Hureyre)
Ramazan kelimesinden şehr (ay) kelimesinin söylenmemesi tenzihen mekruh olduğu İmam Muhammed’den rivayet edilmiş ise de, kötü bir vehme ve karışıklığa sebep olmayacak yerlerde, kolaylık için sadece Ramazan demek mekruh değildir, nitekim bir hadis-I şerifte;
“Her kim inanarak ve mükafatını Allah’tan bekleyerek Ramazan’da oruç tutarsa, onun geçmiş günahları bağışlanır” buyrulmuştur.
Ramazan isminin türetilmesi hususunda ihtilaf edilmiştir; kimileri yaz sonunda, güz mevsiminin başında yağıp yeryüzünü tozdan temizleyen yağmur manasına gelenden alınmış, kimilerine göre güneş hararetinin şiddetinden, taşların son derece kızması anlamına gelmesindendir. Başka rivayetler de vardır.
Hulasa Ramazanın sözlük anlamında temizlik, yanmak manaları bulunması itibariyle günahların yanması, bağışlanması, oruçlunun susuzluktan hararetlenmesini de ifade eder. >>Devamı var