MUHARREM AYI-2
Aşura İlk Defa Ne Zaman Pişirildi ve Yenildi?
Tufan sona ermiş, Nuh (as)’ın gemisi Cudi dağı üzerinde karar kılmıştı. Nuh (as) beraberindekilerle aşura günü indi. O gün oruç tuttu ve Allah’a şükür olmak üzere maiyetine de oruç tutmalarını emretti. Azıkları artmıştı. Birisi bir avuş buğday, diğeri bir avuş mercimek, diğeri bir avuç nohut getirdi. Yedi çeşit hububat ile Nuh (as) onlara yemek pişirdi. Hepsi Nebilerinin bereketiyle doydular. Tufandan sonra yeryüzünde pişirilen ilk taam budur.
İnsanlar bunu Aşura günü için âdet edindiler ki, yapanlar için ecir vardır. Fakirleri ve miskinleri de doyurmak lazımdır. Zikrolunduğuna göre, Allahu Teâlâ aşura gününde zemzemi diğer sularla birlikte akıtır. O gün gusleden kimse, bir sene boyunca hastalık görmez. Ravzul Faik kitabında bu şekilde yazılıdır. (Yunus ve Hud surelerinin tefsiri)
Ancak, Hz. Hüseyin'in de bugün şehid edilmesiyle, kültürümüzde daha çok bu müessif olay hatırlanmaktadır. Sevgili Peygamber (as)Efendimizin, "Dünyanın iki çiçeği" ve "Cennet çocuklarının efendileri" diyerek övdüğü, Hz. Ali ile Hz. Fatıma'nın ciğer parelerinden biri olan Hz. Hüseyin'in, siyasi ihtiraslar uğruna şehid edilmesi, Hz. Peygamberi ve Ehl-iBeytini seven bütün mü'minleri derinden yaralamış, kalplerimizi incitmiş ve gönüllerimizde silinmez izler bırakmıştır. Dolayısıyla o mübarek şehide Fatihalar göndermeyi ihmal etmeyelim. Şefaati üzerimize olsun.
Medine Yahudilerinin Aşura Günü Oruç Tutmaları:
Abdullah bin Abbas (ra) şöyle demiştir: Peygamber (sas) Efendimiz Medine'ye gelince, Yahudileri Aşura günü oruç tutuyorlarken buldu. Bu orucun sebebi kendilerine sorulunca:
"Bu gün, Allah'ın Musa'ya ve İsrailoğullarına Firavun'a karşı zafer ihsan eylemiş olduğu gündür. Biz bugün Musa'yı (as) tazim etmek için oruç tutuyoruz, dediler."
Bunun üzerine Peygamber (as) Efendimiz:
"Biz Musa'ya sizden daha ziyade yakınız, buyurdular ve ashabına o gün oruç tutulmasını emreylediler. "(Sahihi Buharı)
Rasulullah (sas)'in bu aşura orucunu tutup, ashabına tutmalarını emretmesi başlangıçta idi. Ramazan orucu farz kılınınca, bunu tutup tutmamakla serbest bırakılmış ve nafile oruca dönüşmüştür, (s. Buhari Tec.)
Aşura orucunun fıkhi hükmünde, bu orucun vacip değil, sünnet olduğuna ulemanın ittifakı vardır. Ancak sadece onuncu günü yani aşura günü tek olarak tutulması mekruhtur. Binaenaleyh Yahudilere benzememek için, bir gün evveliyle veya bir gün sonrasıyla iki gün tutulur. Bunun bir gün evveli ve bir gün sonrası ile üç gün de tutulabilir.
Aşura Günü Namazı ve Gecesini ihya:
İbni Abbas (ra)'den mervi olduğuna göre; "Kim aşura günü dört rekât namaz kılar ve her rekâtında fatihadan sonra elli İhlâs okursa, Allah (cc) geçmiş ve gelecek elli senelik günahını bağışlar ve cennette onun için nurdan bir kürsü bina eder" buyrulur.
Böylesi nafileler kaza borcu olmayanlar içindir. Kazası olanların onunla meşgul olmaları efdaldir. Aşura gecesini ibadetle geçirmek, ihya etmek müstehaptır. O geceyi ihya eden kişi, Melek-i mukarrabinin Allah'a ibadeti gibi ibadet etmiş olur.
Mekruh Olan Oruçlar:
Ramazan bayramının birinci günü ile Kurban bayramının dört gününde tutulacak oruçlar tahrimen mekruhtur, hatta haram olduğu da ifade edilmiştir. Çünkü bu günler, Allahu Teâlâmn kullarına olan ziyafetidir. Bu ziyafetten kaçınmak uygun değildir. Gerçi tutulacak olursa oruç yine oruçtur. Fakat karşılığında sevap değil, günah kazanılmış olur. Hatta bu orucu bilmeden tutmakta olan kişi, öğrenince derhal bozar ve bunun kazası da gerekmez. Bazıları kazası gerekir.