KURBAN NEDİR?
Kurban, Allaha yakınlaşmaya vesile olan şey anlamına gelir. Terim olarak, Allaha yaklaşmak ve onun rızasına ermek için ibadet maksadıyla belirli şartları taşıyan hayvanı, belirli zamanda usulüne uygun olarak kesmektir ki buna duha vaktinde kesildiği için "Udhıye", hacda kesilen kurbana da "Hedy" kurbanı denir.
Kurban, mali ibadetlerden birisidir. Bu, Cenabı Hakkın ihsan buyurduğu varlığa bir şükran borcudur.
Kurban, insanlık tarihi boyunca hemen bütün dinlerde şekil ve amaç yönüyle farklılıklar bulunsa da mevcuttur.
Hz. Adem'in iki oğlunun Allah'a kurban takdim ettiklerinden söz edilir. (Maide 27) bir başka ayette de;
"Biz her ümmet için kurban kesmeyi meşru kıldık, kendilerini rızıklandırdığı dört ayaklı davarlar üzerine yalnız Allah'ın adını ansınlar
diye...." (Hac34)
Özellikle peygamberimiz (as)'ın: Kurban babanız İbrahim (as.)'m sünnetidir. Buyurmakla, Kuran da geçen İbrahim (as), oğlu İsmaili kurban etme adağını yerine getirdiğini hatırlatıyor. Zira o, tam oğlunu kurban etmek üzere iken, "Buna bedel büyük bir kurbanlık fidye verdik, geriden gelecekler arasında ona iyi bir ün bıraktık, İbrahime selam dedik. Biz Muhsinleri böyle mükafatlandırırız. Çünkü o, bizim kullarımızdandır." buyrulmaktadır. (saffat 102 - m)
İslam'da, kurbanın dini hükmü ile ilgili kuranda ve Hz. Peygamberin sünnetinde önemli açıklamalar yer almış, bu çerçevede oluşan fıkıh kültüründe de konu hakkında ayrıntılı bilgi ve hükümler bulunmaktadır.
Kurban, gerek fert, gerekse toplum açısından çeşitli yararlar taşıyan mali bir ibadettir. Kişi, kurban kesmekle, Allah'ın emrine boyun eğmiş ve kulluk bilincini koruduğunu canlı bir biçimde ortaya koymuş olur. Müminler, her kurban kesiminde, Hz. İbrahim ile oğlu İsmailin, Cenab-ı Hakk'ın buyruğuna mutlak itaat konusunda, verdikleri başarılı sınavın hatırasını tazalemiş ve kendilerinin de benzeri bir itaate hazır olduğunu simgesel davranışla göstermiş olmaktadır.
İslamın koyduğu bu hüküm, hayvan kesiminde bir vahşet değil, bilakis bir hikmettir. Her gün kasaplar tarafından kesilen hayvanların sayısı yanında, kurbanda kesilen hayvanların sayısı çok düşük kalır. Ayrıca kendi keyifleri için binlerce cana kıyan kimselerin, Allah'a ibadet kastıyla kesilen hayvanlar için, "Bir vahşettir" demeleri, İslama karşı atılmış kasıtlı bir oktan ibarettir.
Kurban, toplumda kardeşlik, yardımlaşma ve dayanışma ruhunu canlı tutar, sosyal adaletin gerçekleşmesine katkıda bulunur. Özellikle et satın alma imkanı hiç bulunmayan veya çok sınırlı olan yoksulların bulunduğu ortamlarda onun bu rolünü, daha belirgin biçimde görmek mümkündür.
İşte gerek aramızdaki kurban kesemeyen ve gerekse dış ülkelerdeki et yüzü görmeyen fakir insanlarımıza bunu tattırmak kadar insana huzur veren ne olabilir.