KOLTUK
Sevgili eski Ulaştırma Bakanımız, şimdiki TBMM Başkanımız, şu günlerde de, İstanbul Belediye Başkanlığı için adı geçen...
Evet Binali Yıldırım.
Bir kaç defa yanında, yöresinde bulunmak şansına, daha doğrusu kendisini yakından görme şansına ermiştim.
Binali Bey güzel adamdır. Eh ne de olsa eşi de öğretmendir.
Her başarılı erkeğin ardında bir kadın vardır, sözüne inanmak lazım.
Yaptığı esprilerle, kendisini dinleyenleri zaman zaman kahkahalara boğar.
Biz buna sıcaklık diyoruz.
Konuşanlarla dinleyenlere ara sıcak yaymak sıkılanlar için ilaçtır.
Binali Beyin eşinin yerine bir günlüğe öğretmenlik yapıp, okul müdürü tarafından nasıl kovulduğunu esprili bir dille anlatması ilginç ve güzel bir anektottu.
Nihayet!
Türkiye’nin son Başbakanlığını yaptı. Ondan yeni anayasayla kaldırıldı. Artık böyle bir makam yok edildi.
Binali Bey!
“Koltuk elimizde kaldı” diyerek, traji komik bir gerçeğe damgasını vurarak, yüzlerde tebessüme yol açtı.
Koltuk.
Koltuk çok önemlidir.
Koltuk size değil de, siz koltuğa hükmedebildiğiniz ve hakkını verdiğiniz sürece, o makam şeref bulur. Doldurulmuş olur.
Hani para size değil de, siz paraya hükmetmelisiniz, aksi felakete götürür.
Öyle kişiler gördük ki, ebediyen koltuklarını kalacağız zannettiler. Bir gün altlarından koltuğun gittiğini anladıklarında “eşekten düşmüş karpuza” döndüler.
Koltuktan inenlerin bazıları bandoyla uğurlandı, kimileri ardından teneke çalınarak yolcu edildi.
Gelişmeleri, bundan sonraki yazılarımda başkanların hataları ve sevaplarıyla ilgili olumlu ve olumsuz yönleriyle zülfiyare dokunmadan yazacağım.
Gidene güle güle, gelenin gelmesine şurada bir kaç ay kaldı, gelecek hoş gelecek, inşaallah elleri dolu gelsin.
Önemli olan gidenin ardında hoş bir seda bırakabilmiş olmasıdır.
Hiç bir koltuk, hiç kimseye baki değildir.
Hiç bir koltuk boş kalmaz, mutlak bir dolduran olur.
Bu unutulmasaydı, hatalara düşülmezdi.