Mekke döneminde pergamberimiz(as)a ve inanan Müslümanlara hakaret, işkence ve zulümlerin hat safhaya ulaştığından dolayı bazı Müslümanlar Habeşistan'a hicrete mecbur kaldılar.
Müşrikler Müslümanlarla alışveriş yapılmayacak şeklinde kararlar alarak onlara üç yıl boykot ettiler, o kadar ki yiyecek bulamayan Müslümanlar, ağaç kabuklarını kaynatarak açlıklarını gidermeye çalıştılar.
İlk Müslümanlardan Hz. Bilal(ra),efendisi zalim Umeyye tarafından kızgın kumlara yatırılıp üzerine kızgın ağır taşlar konularak işkence ediliyordu. Bunu görüp dayanamayan Hz. Ebubekir onu satın alıp hürriyetine kavuşturdu. Yine ilk Müslümanlardan Ammar B. Yasir kızgın kumlara yatırılarak bayılıncaya kadar dövülmüş, anası Sümeyye Ebu
Cehil tarafından mızrak darbesiyle kanlar içinde yere serilerek öldürülmüş, babası Yâsir'de müşriklerin işkencesiyle can vermişti. Yasir ile eşi Sümeyye ilk İslam şehitleridir.
Bütün bunlar, Hz. Hatice'nin ve yardımcısı amcası Ebu Talib'in vefatları Efendimizi çok üzmüştü. Daha sonraları Mekke'ye hac için gelen Medinelilerle görüşüp (ki buna birinci Akabe görüşmeleri denir) onlardan bazılarının Müslüman olmaları ve onların kendilerine İslam'ı anlatacak ve öğretecek bir öğretmen gönderilmesi isteği üzerine Peygamberimiz(as) genç sahabi Mus'ab B. Umeyr'i gönderdi.
Hz. Musab'ın gayretli çalışmalarıyla Müslümanların sayısı 72'nin üzerine çıktı. Bu yeni Müslüman 72 kişi, peygamberliğin 13. Yılında yine Mekke'ye Hac için geldiklerinde, efendimizle görüşüp Müslümanlara her halükarda yardım edeceklerini söylediler. (Buna ikinci Akabe biati denir) Efendimiz(as) Mekkeli Müslümanlara gizli gizli Medine'ye hicrete izn verdi. Bunlardan sadece Hz. Omer(ra) açıktan açığa, bağıra bağıra onlara meydan okuyarak hicret etti.
En son Allah'ın emri ile Peygamberimiz(as), Ebubekir ve birkaç Müslüman da Medine'ye hicret ettiler. Medine'ye skm kala Küba' ya ulaştılar ve orada meşhur Küba mescidini inşa ettiler, ıkm ilerde de Ramına denilen yerde cumayı kıldılar.
Medine'ye geldiklerinde muhacirlerle Medineli Ensar'ı birbirleriyle kardeş yaptı. Ve böylece Medine İslam devletinin kuruluş temelleri atılmış oldu.
HİCRİ ve MİLADİ TAKVİM
Medine'de İslam devleti kurulmasından Hz. Ömer devrine kadar, Müslümanlar bazı önemli olayları tarih başlangıcı kabul edip buna göre zamanlarını tayin etmekteydiler. Mesela; fil olayı, zelzele yılı, veda haccı vs. ancak bu durum karışıklıklara sebep oluyordu. Hz. Ömer(ra) bu karışıklığı gidermek amacıyla konuyu diğer sahabilerle istişare etti. istişare sonunda Hz. Ali(ra)'nın ortaya attığı teklif kabul edildi. Buna göre;
Hz. Peygamber (as) Rebiulevvel ayında hicret etmişti. Ancak kameri yıl Muharrem ayı ile başladığından tarih iki ay sekiz gün geri alınıp Hicri takvimin başlangıcı 23 Temmuz 622 olarak tesbit edildi.
Miladi ve Rumi takvimler gibi 12 ay esasına dayanan Hicri yıl, Muarrem ayı ile başlar Zilhicce ile sona erer. Hicri takvime Kameri takvim denilmesi, ayın yörüngesi üzerinde dönüşüne göre düzenlendiği için bu isim verilmiştir.
Bir Kameri yıl 354 gün küsur saattir. Yani Miladi seneden ıı gün kadar eksiktir. Böyle olunca her 33 senede aynı tarihe rastlar. Bunun hikmetine gelince; her mübarek ay ve geceler seneden seneye ıı gün önce gelmesiyle 33 senede mübarek olmayan hiçbir gün ve gece kalmamış olur. Ayrıca zekata tabi malların zekatı da fukaranın menfaatma ıı gün önce yani 365 gün değil 354 gün olarak hesap edilir. Kurban ve hac ibadetleri de buna göre yapılır.
Kameri aylar şunlardır:
Muharrem, Safer, R.Ewel, R.Ahir,
Cemazielevvel, Cemazielahir, Recep, Şaban, Ramazan, Şevval, Zilkade ve Zilhicce'dir.
Hicri ve Rumi takvim uzun müddet Müslümanlarca kullanılmış, 23 Aralık 1925 tarihinde batılılara uymak maksadıyla resmen yürürlükten kaldırılmıştır. Görünürde kaldırılan Hicri takvim ve Hicri yılbaşını gönüllerimizden kaldırmamalıyız. Miladi yıl İsa(as) doğumunu, Hicri yıl da Müslümanların Mekke'den Medine'ye hicretini esas alır. Öyle olunca gerçek Müslüman, hristiyan dünyasının bayramı sayılan yılbaşı kutlamalarını örneğin o güne has hindi, kaz, çerez, meyve, içki gibi yiyecek ve içeceklerle katılmak.
Esnafın noel baba giysileri ve çam ağaçlarıyla ticarethanelerini süslemeleri onlara benzemek açısından şirke götürür. Dolayısıyla müslüman yılbaşında mekkenin fethini kutlayarak Kuran ve dini kitaplar okumalı, Hicri yılbaşı Muharrem ayına oruçla başlayarak kutlaman ve aramızda unutan kardeşlerimize Mekkenin fethini ve muharrem ayı orucunu hataırlatarak tebrikleşmeyi ihmal etmemeliyiz. (Şamil İslam Ansiklopedisi 3/270)
276.Sayfadaki Muharrem ayı ile ilgili açıklayıcı bilgiler vardır. Oraya bakınız.
Ramazandan sonra en faziletli oruç,
Rasulullah (sas) buyuruyorlar: "Ramazandan sonra en faziletli oruç, Allah'ın ayı olan Muharremde tutulan oruçtur. Farz namazdan sonra en faziletli namaz, gece namazıdır. (Teheccüd)" (Taç Tercemesi, 2/146)
Diğer bir hadis-i şerifte yine Rasulullah (sas): "Farz namazdan sonra en faziletli namaz, gece yansı kılınan namazdır. Ramazan ayından sonra en faziletli oruç, Allah'ın ayı olan Muharrem Orucudur. "(Sahih-i Müslim Tere. şerhi, 6/235)
Muharremin onuncu günü Aşure günüdür. Bu günün orucu hakkında,
Abdullah bin Abbas (ra) şöyle demiştir: Peygamber (sas) Efendimiz Medine'ye gelince, Yahudileri Aşura günü oruç tutuyorlarken buldu. Bu orucun sebebi kendilerine sorulunca: "Bu gün, Allah'ın Musa'ya ve İsrailoğullarına Firavun'a karşı zafer ihsan eylemiş olduğu gündür. Biz bugün Musa'yı (as) tazim etmek için oruç tutuyoruz, dediler."
Bunun üzerine Peygamber (as)Efendimiz: "Biz Musa'ya sizden daha ziyade yakınız, buyurdular ve ashabına o gün oruç tutulmasını emreylediler. "(Sahihi Buhari)
Rasulullah (sas)'in bu aşura orucunu tutup, ashabına tutmalarını emretmesi başlangıçta idi. Ramazan orucu farz kılınınca, bunu tutup tutmamakla serbest bırakılmış ve nafile Oruca dönüşmüştür. (S. Buhari Tec.)
Aşura orucunun fıkhi hükmünde, bu orucun vacip değil, sünnet olduğuna ulemanın ittifakı vardır. Ancak sadece onuncu günü yani aşura günü tek olarak tutulması mekruhtur. Binaenaleyh Yahudilere benzememek için, bir gün evveliyle veya bir gün sonrasıyla iki gün tutulur. Bunun bir gün evveli ve bir gün sonrası ile üç gün de tutulabilir.