Böyle gecelerde cemaatle teşbih namazı kılınır mı?
"Nafile namazını cemaatle kılmak Ramazanın dışında teravih ve vitir de dâhil mekruhtur" hükmünün açıklamasında Hulasa kitabı Kuduri'den naklen "mekruh değildir" dediğini rivayet etmiştir.
Bedayi'de:
"Nafile namazda cemaat olmak yalnız Ramazan'da teravihte sünnettir." Ramazan dışında sünnet değildir demek mekruh olduğunu gerektirmez. Bunun kerahati devamlı yapılırsa ve davetiye çıkarılarak kılınırsa bid'at ve mekruh olur.
Nimeti İslam kitabının Osmanlıcasının dip notunda; "Nafile namazını cemaatle kılmanın kerahati davetleşmek ve devamlı kılınması suretindedir. Hazır olan cemaate ve arada bir kılınanda kerahat yofctur.'Daha geniş bilgi için sırlar hazinesi ve Abdullah Arığ Bey'in "Allah'ı Niçin Anıyoruz" isimli kitapta kaynaklarıyla açıklanmaktadır, (shf, 95-100)
Bazı yerlerde yapıldığı gibi mübarek gecelerde (mesela Kadir gecesinde) cemaatle kılınan teşbih namazının bayram gecesinde kılınması daha yerinde olur. Zira bayram gecesi de duaların reddolunmadığı mübarek bir gecedir. Aynı zamanda teravih kılınmadığı o geceyi de bu vesile ile ihya etmiş olalım.
Ramazan-ı Şerifin son gecesi
Ramazan-ı şerifin son gecesine bayram gecesi denilir ki o gece teravih namazı kılınmaz. Ancak daha çok sevabı almak için bayram gecesini de ihya etmek gerekir. Zira Hadis-i şerifte:
"Bayram gecelerim (Ramazan ve Kurban) ihya edenin kalbini Allah, kalblerin öldüğü gün ihya eder" buyrulur. (İbni Mace)
Kalplerin ölümü, dünya muhabbeti iledir ki sahibini ahirete hazırlanmaktan alıkor. Nitekim "mevta ile oturmayın" denilmiştir ki bu ehli dünya ile oturmayın demektir. (Nimeti İslam)
Yine diğer bir hadis-i şerifte; duaların reddolunmadığı zamanlar sayılırken, bayram geceleri de sayılmıştır. Bir aydır gündüzleri oruç, geceleri teravih kılarak hatta hatimler, zikir ve teşbihlerle Ramazan-ı şerifin gece ve gündüzünü ihya etmiş mü'minler olarak o gecenin ihyasından mahrum kalmamız akıllı kişinin yapacağı iş değildir. Dolayısı ile o geceyi de namaz, zikir, teşbih, Kur'an okuma ve salâvatı şerife ile geçirmeli sonunda duamızı yapmalıyız. Zira bu gece duanın reddolunmadığı bir gece olduğunu unutmayalım.
Acizane görevli olduğum dönemlerde teravihin kılınmadığı bayram gecesinde camimizi garip bırakmayalım aynı şekilde ve cemaatle yatsı namazını kılmayı ve arzu edenler için bu geceyi de ihya maksadı ile teşbih namazı kılacağımızı söylerdim ve o gece teşbih namazını kılardık. Emekli olduktan sonra da bunu uygulamaya müsait bulduğum yerlerde devam etmekteyim.
O gece dua ederken hikmet sahiplerinden birinin dediği gibi;
"Ya Rabbi sen sıkıntılara maruz kalanlara dünyada ecir, ahrette sevap vereceğini tekeffül ettin. Ya Rabbi!..eğer bizim bu oruçlarımız sana layık olmadı ise ve huzuru ilahiyenden geri çevireceksen hiç olmazsa sıkıntılara katlanmış olmanın ecrinden bizi mahrum eyleme" diyelim.
Bayram gününün fazileti
Bayrama "ıyd" dön anlamının verilmesi, insan melek değil beşer olması itibarı ile yemeye, içmeye, dünyevi meşru olan nimetlerden lezzetlenmeye muhtaç bir varlık olarak yaratılmıştır. Ancak bu alışkanlıklarına Allah emri ile ara veren ve oruç ibadetini bir aydır yerine getiren mümin yine Allah emriyle, müsaadesi ile beşeri alışkanlıklarına dönme anlamında "ıyd" denilmiş ve böyle bir ibadeti yerine getirmiş olmanın sevincini yaşamak için bayram etmektedir. Yoksa Allah'a ibadetten (haşa) kurtulmanın sevinci değildir. Bu konuda Hz. Peygamber Efendimiz (as):
"Eğer ümmetim Ramazanda olan ecirleri bilmiş olsalardı onun bir ay değil, senenin tamamının Ramazan olmasını arzu ederlerdi "buyurur.
>>Devamı var