Birinci mahremiyet beden mahremiyetidir.
Beden mahremiyeti fıtri’ dir insanoğlu erken yaşlarda kendini fark etmeye bedenini tanımaya başlar bu dönemden ihtibaren yetişkinler tarafından sergilenen örneklik ve verilen eğitim mahremiyet algısını şekillendirir.
Bizim anlayışımızda mahremiyet konusu doğrudur. Allah teâlâ'nın belirlediği sınırlardır. Çünkü mahremiyet kelimesi kök olarak (Haram) kelimesinden gelir.
Haram. Allah`ın kesin olarak yasakladıklarıdır. Mahremiyet ise haram olma halidir. Günah dediğimiz konular bu sınırların aşıldığı hususlardır. Mahremiyet sınırlarını çiğnemek büyük günahlardandır.
Günümüzde yaygın olarak mahrem ve mahremiyet kelimeleri özelikle kişinin ve ailenin özel alanlarıyla ilgili kullanılır. Mahrem kavramı evlenmeleri ebediyen haram olan yakın akrabalar için de kullanılır. Namahrem ise ebedi evlilik yasağı bulunmayan kadınların ve erkeklerin birbirine karşı durumunu ifade eder.
Bedenimizin mahrem yeri dediğimizde vücudumuzun açılması haram olan yerlerini kastetmiş oluruz. Mahrem yerlerin örtülmesi farzdır açılması haram başkasının bakması ve dokunması da haramdır. Bu kapsamda kadınların kızların başı, saçı, kolları, bacakları, açık sokağa çıkması haramdır ayrıca vücut hatlarını belli edecek derecede dar bedenini ifşa eden içini gösteren ince elbiselerle dinin istisna tuttuğu kişiler dışındakilere görünmesi de böyledir. Namazda olduğu gibi namaz dışında da yabancı erkeklere karşı el ve yüz dışında bedeninin tamamını örtmesi farzdır farzları yerine getirmemek ve yasak olan şeyleri yapmak haramdır.
İkinci mahremiyet ise mekân mahremiyetidir insanın özel alanı sadece bedeniyle âlâkalı değildir kişinin bedeni gibi bahçesi, evi, hatta odası da mahrem alandır. Beden gibi mekânda haramlardan korunmalıdır. Beden mahremiyetinin korunması evin korunmasıyla da ilgilidir bunun için Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyururlar.
Başkalarının evine izinsiz girmeyi yasaklamıştır başkalarının özel hallerini öğrenmeye yönelik davranışlardan sakındırmıştır kendi özel hayatında da bunları titizlikle uygulamıştır. Penceresine boydan boya çift kanatlı perde çektirmiştir kapısını da kalın ahşaptan yaptırmıştır ayrıca evin içine bakmaya çalışan birini medineden sürmüştür.
Üçüncü mahremiyet ise bilgi mahremiyetidir evdeki halleri dışarıda anlatmak da haramdır. Buda bilgi mahremiyetidir alanı hayli geniştir. Devlete ait bilgilerin korunmasından eş, dost, ticari ortaklar arasındaki özel hususların saklı tutulmasına kadar farklı alanlarda geçerlidir. Bilgi mahremiyetinin en özel ifadesi gizliliğe riayettir.
İmam Gazali, Hz. Şöyle güzel bir kıssa anlatır salih zatlardan birisi hanımıyla boşanmak için mahkemeye giderken bir arkadaşına rastlar yolda. Arkadaşı sorar nereye gittiğini oda mahkemeye boşanmaya gidiyorum der ne için boşanıyorsun deyince arkadaşına bir erkeğe nikâhı altındaki hanımı hakkında kötü söz söylemek yakışık almaz deyip mahremiyete dikkat çekmiştir.