Hoca Nasrettin'in iki oğlu varmış
Oğullarından biri çömlekcilik yaparak geçimini sağlarmış.
Hoca birgün oğlunun yanına onu ziyarete varmış
Oğlu dertli bir şekilde baba çok heyecanlıyım çünkü bütün paramı bu çömleklere yatırdım.
Hava güneşli olurda kururlarsa zengin olacağım yağmur yağarsa hepsi çatlayacak ve anam ağlayacak demiş.
Hoca üzgün ve dertli bir şekilde diğer oğlunu ziyarete gitmiş oğlu o sırada tarlasında oturmuş düşünüyormuş.
Ah baba hoş geldin bütün paramı bu tarlaya yatırdım eğer yağmur yağarsa zengin olurum ama kuraklık olursa herşeyimi kaybederim ve anam ağlar demiş.
Nasrettin hoca eve dönmüş sıkıntılı olduğunu gören karısı.
Ne oldu hoca canın sıkkındemiş.
Hoca hanım asıl sıkıntı sende onun için ben sıkıntılıyım der ve durumu hanımına anlatır yani yağmur yağsada yağmasada oğlanların birisinin anası ağlayacak der.
HANİ
Hani susarsın ya bazen..
İçinde fırtınalar kopsa da
Sadece içine atarsın
Çok istersin bağırıp çağırmayı
Birine sarılıp saatlerce ağlamayı
Bir "hiç" e sığdırırsın acılarını..
Çoğu zaman da yakarsın canını
Düşünürsün bu hale nasıl geldiğini
Merak edersin bunun sebebini
Ayakta durmakta zorlanırsın gündüzleri.
Bazen çok istersin bir şeyi
En güvendiğin insan gelir öldürür seni
Susuz kalmış bir papatya misali..
İncitemezsin sevdiğini
Üzülmesin istersin.
O çabuk üzülür bilirsin
Susup onu dinlemek istersin
Dinledikçe bir bıçak saplanır yüreğine
En acısı da şudur ki ;
Bıçağı arkandan saplayan sevdiğindir.
Şair Perihan Soylu