Opr. Dr. Ayva hareketsiz insanlarda genellikle görülen varis’in genetik olarak aileden de gelen bir hastalık olduğunu ifade etti.
Varis tedavi edilmezse geniş yaralar oluşur
Hastalık hakkında detaylı bilgiler veren Özel Fuar Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Ercüment Ayva: “Çoğunlukla hareketsiz yaşam tarzına sahip insanlarda görülen varis genetik yatkınlıklarla da meydana gelebilir. Çoğu hasta ailesinde de varis olduğunu belirtir. Varisler başlangıçta kötü görüntü dışında hiç bir şikâyete neden olmayabilir. Bazı insanlarda ileri derecelerde olsa bile şişlikler dışında bir şikâyet oluşturmayabilir. Ancak varisler sadece kozmetik görüntü bozukluğuna sebep olan bir hastalık değildir. Tedavi edilmediğinde ayak bileği çevresinde tedavisi oldukça zor olan yaralara ve bu genişlemiş damarların içindeki kanın pıhtılaşması nedeniyle tromboflebit(damar içinde kan pıhtılaşması ve iltihabı) ve bu kan pıhtısının akciğere gitmesiyle ölümcül olabilen akciğer embolisine neden olabilmektedir. Varise bağlı şikâyetler en çok bacaklarda akşama doğru giderek artan ağrı, şişme, kaşıntı, kramp özellikle gece yatağa yatınca hissedilen yanma hissidir. Maalesef bu şikâyetlerin olduğu dönemde bile hastaların büyük bir çoğunluğu bu hastalığın tedavisi yok diye düşünerek tedavi olmamakta ve hastalığın ilerlemesiyle tromboflebit yâda akciğer embolisi geliştiğinde bize başvurmaktadır. Varislerin bu aşamaya gelmeden tedavisinin yapılması hastaları bu risklerin hepsinden korur.Tüm dünyada ve kliniğimizde rutin olarak en sıklıkla uygulanan ameliyatsız varis tedavi yöntemleri şu şekildedir. Ana damarlar için tedavi yöntemleri:Radyo Frekans(RF) ve Lazer Yapıştırma(Zamk)YöntemiyleTedavi Açık cerrahi ,Kılcal damar varisleri için tedavi: Skleroterapi (köpük tedavisi) Radyo Frekans(RF) ve LazerKullanımı henüz yeterince yaygınlaşmamış farklı tedavi yöntemleri de mevcuttur. “dedi. >>Mehmet Karakaş
Varis tedavi edilmezse geniş yaralar oluşur
Hastalık hakkında detaylı bilgiler veren Özel Fuar Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Ercüment Ayva: “Çoğunlukla hareketsiz yaşam tarzına sahip insanlarda görülen varis genetik yatkınlıklarla da meydana gelebilir. Çoğu hasta ailesinde de varis olduğunu belirtir. Varisler başlangıçta kötü görüntü dışında hiç bir şikâyete neden olmayabilir. Bazı insanlarda ileri derecelerde olsa bile şişlikler dışında bir şikâyet oluşturmayabilir. Ancak varisler sadece kozmetik görüntü bozukluğuna sebep olan bir hastalık değildir. Tedavi edilmediğinde ayak bileği çevresinde tedavisi oldukça zor olan yaralara ve bu genişlemiş damarların içindeki kanın pıhtılaşması nedeniyle tromboflebit(damar içinde kan pıhtılaşması ve iltihabı) ve bu kan pıhtısının akciğere gitmesiyle ölümcül olabilen akciğer embolisine neden olabilmektedir. Varise bağlı şikâyetler en çok bacaklarda akşama doğru giderek artan ağrı, şişme, kaşıntı, kramp özellikle gece yatağa yatınca hissedilen yanma hissidir. Maalesef bu şikâyetlerin olduğu dönemde bile hastaların büyük bir çoğunluğu bu hastalığın tedavisi yok diye düşünerek tedavi olmamakta ve hastalığın ilerlemesiyle tromboflebit yâda akciğer embolisi geliştiğinde bize başvurmaktadır. Varislerin bu aşamaya gelmeden tedavisinin yapılması hastaları bu risklerin hepsinden korur.Tüm dünyada ve kliniğimizde rutin olarak en sıklıkla uygulanan ameliyatsız varis tedavi yöntemleri şu şekildedir. Ana damarlar için tedavi yöntemleri:Radyo Frekans(RF) ve Lazer Yapıştırma(Zamk)YöntemiyleTedavi Açık cerrahi ,Kılcal damar varisleri için tedavi: Skleroterapi (köpük tedavisi) Radyo Frekans(RF) ve LazerKullanımı henüz yeterince yaygınlaşmamış farklı tedavi yöntemleri de mevcuttur. “dedi. >>Mehmet Karakaş