Türk bilim insanından ABD'de büyük başarı! Yüksek Doğruluk Oranıyla deprem Tahmin Sistemi Geliştirdiler
Amerika’daki Georgia Southern Üniversitesi’nde görev yapan Türk araştırmacı Cemil Emre Yavaş’ın da bulunduğu bilim ekibi, deprem tahmininde devrim niteliğinde bir çalışmaya imza attı. Ekip, özellikle Los Angeles gibi yüksek riskli bölgelerde depremleri %97,97 oranında doğrulukla tahmin eden bir model geliştirmeyi başardı. Bu başarı, prestijli bilim dergisi Scientific Reports by Nature’da yayımlanarak bilim camiasında yankı uyandırdı.
İstanbul için Umut Vaad Ediyor
Deprem tahmininde böylesine yüksek doğruluk oranına ulaşan bu model, Türkiye’nin deprem kuşağındaki önemli şehirleri, özellikle de İstanbul gibi yüksek riskli bölgeler için umut verici bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Uzmanlar, bu tür yenilikçi tahmin modellerinin yerel yönetimlere ve afet müdahale ekiplerine önemli ölçüde katkı sağlayacağını ifade ediyor.
Küresel Düzeyde İlgi Uyandırdı
Ekibin bu çığır açıcı çalışması, Birleşmiş Milletler’in afet risk azaltma platformu PreventionWeb’de de yer aldı. Çalışmada, makine öğreniminin afet tahmin süreçlerine katkıları vurgulanırken, bu yeni teknolojinin afet risk yönetiminde önemli bir fark yaratabileceğine dikkat çekiliyor.
Hayat Kurtaran Teknoloji
Çalışmanın başında yer alan araştırmacı Cemil Emre Yavaş, “Modelimizin sunduğu yüksek doğruluk oranı, geleneksel yöntemlerin çok ötesinde bir ilerleme kaydediyor ve bu da yüksek riskli bölgelerde hayat kurtarmada önemli bir araç olarak değerlendirilebilir,” şeklinde açıklamada bulundu.
Ekibin diğer üyesi Profesör Lei Chen ise bu araştırmanın makine öğreniminin afet yönetim süreçlerine daha geniş bir şekilde entegre edilmesine olanak tanıdığını belirtti. Profesör Yiming Ji, makine öğrenimi algoritmalarının sismik tahminlere dahil edilmesinin yeni perspektifler açtığını ifade ederken; Profesör Christopher Kadlec, “Sadece deprem değil, diğer doğal afetlerde de uygulanabilecek tahmin modelleri için temel bir çalışma oldu. Kamu güvenliği ve acil müdahale süreçlerinde önemli etkiler doğurabilir,” şeklinde değerlendirmede bulundu.
Bu araştırma, bilim ve teknoloji alanında geleceğe dair umut verici bir adım olarak görülüyor.
HİLAL PARLAK