SERAMİK SANATÇISI CANAN GÜREL AK, İLK KİŞİSEL SERGİSİNDE

Seramik Sanatçısı Canan Gürel Ak, M. Rıza Çerçel Kültür ve Sanat Merkezi (CKSM) Galeri’de ilk kişisel seramik sergisi olan "ANA-DOLU – BEREKET" ile sanatseverlerin karşısına çıktı. AKÜ Güzel Sanatlar Fakültesi'nin ev sahipliğinde gerçekleşen sergide, sanatçının farklı pişirim ve tekniklerle ürettiği 58 adet seramik duvar rölyefi ve seramik heykel yer alıyor.

TOPRAĞIN BEREKETİNİ VE ANADOLU’NUN RUHUNU YANSITTI!

AKÜ GSF Seramik Bölümü Öğretim Görevlisi ve Seramik Sanatçısı Canan Gürel Ak, farklı pişirim ve tekniklerle ürettiği 58 adet seramik duvar rölyefi ve seramik heykelden oluşan sergisi hakkında gazetemize bilgiler verdi.

“’ANA-DOLU – BEREKET’” İLK KİŞİSEL SERGİM OLDUĞU İÇİN BENİM İÇİN ÇOK ÖZEL”

Seramik Sanatçısı Canan Gürel Ak, serginin kendisi için özel bir anlam taşıdığını belirterek, “Sanatla uzun zamandır ilgileniyorum ve bu sergi, benim ilk kişisel sergim olduğu için benim için oldukça özel. Sergide yer alan çalışmaların büyük bir kısmı, sakin bir yaşam sürdürdüğüm süreçte ortaya çıktı. Ancak, bu eserlerin büyük çoğunluğu 2024 yılına ait. Konu olarak ana tanrıça figürü ve onun toprağın verimliliği ile bereketliliği üzerine yoğunlaştım. Toprağın büyüsü ve bereketi, serinin ana temasını oluşturdu.” dedi.

“ANADOLU KADINLARININ ÖNEMİ, DEĞERİ VE BEREKETİNİ VURGULAMAYA ÇALIŞTIM”

Gürel Ak eserlerinde, Anadolu kültürüne yer verdiğini kaydetti. Ak, “Sergimde Anadolu kadınlarının önemi, değeri ve bereketini vurgularken, bu temayı destekleyecek unsurları da dahil etmeye çalıştım. Örneğin, Osmanlı kaftanlarında görülen Çin temani motifleri, güç, kudret ve hızı ifade eden üç toptan oluşur. Ayrıca, Sarman-Haliç desenleri de eserlerimde yer aldı. Haliç desenlerinin o spiral hareketi, durduğunuz noktaya kadar devam edebilme yeteneğinden dolayı sonsuzluğu simgeler. Bu desenlerin, Anadolu topraklarında geçmişte var olan medeniyetlerin kadim ruhunu günümüz sanatında yeniden hatırlatmak amacıyla çalışmalarımda kullanılması da önemliydi. Sergide yer alan 58 eserin tamamı 2024 yılına ait değil. Bazı eski çalışmalar da konsepti tamamlayacaklarına inandığım için sergide yer aldı. Ancak, serginin büyük çoğunluğu, yani %80-85'i 2024 yılına ait çalışmalardan oluşuyor ve bu yıl içerisinde şekillendi, bütünleşti ve sergiye hazır hale geldi. 2021 yılında akademik olarak bu işe başladığımdan beri birçok sergiye katıldım, ancak bu sergi benim ilk kişisel sergim olması nedeniyle özel bir anlam taşıyor.” şeklinde konuştu.

>>ÖZEL HABER