Türkeli Gazetesi Köşe Yazarı Ömer Mazi, 'Teşekkürler Mehmet Zeybek' isimli köşe yazısı kaleme aldı...
Yazdıklarımdan dolayı bir dönem sıkça mahkemeye veriliyordum.
Bazen anlamsız yere verenler vardı.
Haksız olduğunu bende kendisi de biliyor ama Ömer Mazi’yi mahkemeye verenler kervanına katılmak için dava ediyorlardı.
Unuttukları bir şey vardı.
Onların avukatları vardı ama benim Emre Çınar gibi bir gardaşım vardı.
Emre Çınar sadece bir avukat değil bir dost, arkadaş, gardaşım, kaderdaşım.
Beni öyle saçma sapan davalara yem ettirmez.
Bir gün bir davanın reddi için savcı bey öyle bir şey yazmış ki beni övmüş mü, gömmüş mü anlamadı.
O da yurt dışından bir karardan alıntı yapmış.
“Basın Kamunun Bekçi Köpeği”
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, basın demokrasinin bekçi köpeği demiş.
Biz gazeteciler yaşadığımız toplumda sadece var olan haberleri yapan, bize sunulan bültenleri yayınlayan, bizden istenilen gazeteciliği yapan kişiler olamayız.
En azından ben olamam.
Bazen çok sevdiğim ve değer verdiğim insanlarında üzülerek yanlış yaptıklarını görüyorum.
Elbette gidip yüzüne haykırmıyorum ama bu satırlardan uyararak, yol göstererek, hatırlatarak yanlışı doğruya çevirmeye çalışıyorum.
Bizim işimiz sadece eleştirmek değil.
Bazen gözden kaçan, göre göre alıştığımız ve normal sandığımız şeyleri gündeme getirmek.
Elbette bazen kışkırtıcı, bazen kızdırıcı, bazen sinirlendirici olabiliyorum.
Ne yapayım bu da benim tarzım.
Bir gün Afyon Lisesi’nin önünden yukarı doğru çıkarken önünden yüzlerce defa geçtiğimiz AKM yani Nikah Salonunun haline üzüldüm.
Geçtim karşısına o muhteşem 120 yıllık binanın ihtişamına, mimarisine, estetiğine baktım.
Birde üzerindeki saçma sıvaya ve dökülür haline.
Sonra dedim ki “Yuh sana Ömer Mazi” sende gazeteci olacaksın.
Burayı neden bu güne kadar gündeme getirmedin diye kendime kızdım.
18 Kasım 2022’de “Mehmet Zeybek Başkanıma sevgilerimle” diye biraz sitemkar bir yazı yazdım.
Sabah telefonum çaldı, arayan Zeybek Başkan’dı.
“Terzi kendi söküğünü dikemiyormuş demek ki!” diyerek konuşmaya başladı.“Çok doğru o binayı ciddi bir şekilde elden geçirmek lazım.Şu anda Uzunçarşı’da işler hafiflemek üzere hemen oradan sonra Afyonkarahisar Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi’ni aslına uygun bir biçimde restore edeceğiz.Sıvanın altında ne var bilmiyorum, taş ya da tuğlaysa orijinal haline döndürüp güzel bir görünüşe kavuştururuz.Orada basmışlar sıvayı, üzerine boya atmışlar.Sıva dökülmeye başlanmış.Uzun süredir de kimse bakım yapmadığı için maalesef bu günlere kadar gelmiş.Size ve Türkeli gazetesine teşekkür ederim olayı gündeme getirip bizi de uyardığınız için” dedi. Sonra aradan aylar geçti. Bayram sonrası Antalya’dan döndükten sonra Gazeteci Kemal Baykara aradı. Bayram müjdesi ister misin? AKM’de restore başlamış. Sıvanın altından harika bir tarih çıkmış görmen lazım dedi. İnanın o kadar heyecanlandım ki anlatamam. Belediyeyi aradım. Başkanla çalışmaları bir gezelim diye. Özel Kalem Müdürü Mehmet Savaş çok yoğun ama ben bir bakayım dedi. Bir gün geçti olmadı, 2 gün geçti olmadı. Bir taraftan bir an önce görmek istiyorum. Baktım belediyeden arayan soran yok gidip çalışmaları görmek için yola çıktım. Gerçekten beklediğimden daha güzel bir yapı çıkmış. Ön taraftan, okulun bahçesinden her taraftan inceledim. O muhteşem pencerelerin bir kısmı kapatılmış. Bazı yerler bozulmuş, ama 120 yıllık tuğlalar sanki üç beş yıl önce konulmuş gibi muhteşem duruyor. Köşelerde taş süslemeler sonradan açılmış 2 kapı var. Gezdim, gördüm, fotoğrafladım geri döndüm. Beş dakika sonra Mehmet Savaş aradı. 12.00’da başkanım bekliyor dedi. Hemen gittim. Başkanın odasında bir süre sohbet ettikten sonra restorasyon çalışmasına gittik. Arada başka bir şey var ama onu yarın aktaracağım. Yürüyerek restorasyon alına gittik. Gördüğüm kadarıyla Başkan Zeybek’te ortaya çıkan yapıdan çok etkilenmişti. Anlatırken heyecanlanıyor. Günümüzde 40-50 yıllık okular depreme dayanıklı değil diye yıkılıp yerine yenileri yapılıyor. Oysa önünde bulunduğumuz bina tam 120 yıllık. Yunan işgali sırasında yakılmasına rağmen hala tüm ihtişamıyla ayakta. Başkan Mehmet Zeybek, “Burada harika bir tarih ortaya çıktı. Burasıyla birlikte Afyon Lisesi, Rıza Çerçel ve Zafer müzesiyle tarihi bir bölge. Buranın aslına uygun bir biçimde yeniden ortaya çıkması için ne gerekiyorsa yapılıyor. Çatısı çok kötü bir haldeydi, bazı bölgelerde çökmeler vardı. Çatı tamamen yenilendi. Betonla kapatılan pencereler yeniden açılacak. Sıva ve sonradan ilave ne varsa hepsi sökülecek. Bizde eski fotoğrafları var, hatta Afyon Lisesi girişinde kapı üzerinde bir işleme var onun aynısı burada da varmış. Onurda yeniden yapın talimatı verdim. Burası çok muhteşem bir hale gelecek. Afyonkarahisar’ın tarihine sahip çıkmaya devam edeceğiz. Uzun Çarşı, İzmir İstasyonu, burası ve daha bir çok yerde restorasyon çalışması yapacağız. Çok kısa zamanda burasını bitireceğiz dedi. Başkan Mehmet Zeybek ile inşaat alnında gezerken bir taraftan çalışmalar devam ediyor. Bir taraftan restorasyonu yapan ekibe başkanın talimatları oluyordu. Mehmet Zeybek’le gezerken kendimle de gurur duydum demesem haksızlık olur. 120 yıllık bir tarihin yeniden eski haline dönmesine aracı olmak, ilk kıvılcımı yakmaktan dolayı kendimi de kutluyorum. Bir tarih yeniden aslına uygun olarak ortaya çıkacak. Başta Başkan Mehmet Zeybek olmak üzere restorasyonu yapan herkesin eline sağlık. Daha hiçbir şey yapmadan sadece sıvaların sökülmesiyle bile birlikte muhteşem bir eser ortaya çıkmış. Yakılmasından sonra bir kat sonradan ilave edilmiş. Son katta gerçekten aslına çok yakın bir biçimde yapılmış. Ama iki pencere neden betonla kapatılmış anlamadım. Zemin katına 2 tane kapı sonradan açılmış. O’da olası bir yangın anında kaçış, yangın çıkışı kapısı olarak yapıldığı tahmin ediliyor. Büyük bir merakla bitmesini bekliyorum. Tebrikler Mehmet Zeybek.TÜRKELİ HABER MERKEZİ