İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda ilan edilmesinin üzerinden 72 yıl geçtiğini ifade eden Arslan: “Bildirge, insan haklarını koruyup gözetmeyi, her insanın, her örgütün ve devletlerin uymak zorunda oldukları temel ilke olarak benimsemiştir”dedi.
“İnsanlık etkin bir irade gücü ortaya koyamadı”
Dünya genelinde insani değerlere karşı saldırıların devam ettiğini ifade eden Memur-Sen İl Temsilcisi Mustafa Arslan: “Evrensel değerleri ayakta tutmak, insanı korumak, haklarını savunmak idealiyle gündeme getirilen ve tüm dünyaya ilan edilen bu bildirge, maalesef insanlığın hiçbir mağduriyetine çare olmamış, olamamıştır. Bu bildirgenin varlığına rağmen, insanlık, ne yazık ki önleyici, etkin bir irade gücü ortaya koyamamıştır. Bugün dünyanın birçok coğrafyasında emperyalist güçler sömürü düzenlerini devam ettirmekte, insani değerlere karşı saldırılar sürmekte, hak ihlalleri dayanılmaz boyutlara ulaşmaktadır. Bazı coğrafyalarda savaş normal hayat düzeni, terör gündelik olay, mültecilik kader; barış, huzur ve adalet sıra dışı bir hâl almıştır. Haksızlık, sömürü, açlık, ölüm, şiddet, istismar sıradan; hukuk, adalet, eşitlik sıra dışı olmuştur. Haksızlık artık bireysellikten çıkmış, bazı ülkelerin yazgısı hâline gelmiş; şiddet kanıksanmış, zulüm egemenlik enstrümanına, körlük ve sağırlık bir iletişim biçimine dönüşmüştür”dedi. >>TÜRKELİ
“İnsanlık etkin bir irade gücü ortaya koyamadı”
Dünya genelinde insani değerlere karşı saldırıların devam ettiğini ifade eden Memur-Sen İl Temsilcisi Mustafa Arslan: “Evrensel değerleri ayakta tutmak, insanı korumak, haklarını savunmak idealiyle gündeme getirilen ve tüm dünyaya ilan edilen bu bildirge, maalesef insanlığın hiçbir mağduriyetine çare olmamış, olamamıştır. Bu bildirgenin varlığına rağmen, insanlık, ne yazık ki önleyici, etkin bir irade gücü ortaya koyamamıştır. Bugün dünyanın birçok coğrafyasında emperyalist güçler sömürü düzenlerini devam ettirmekte, insani değerlere karşı saldırılar sürmekte, hak ihlalleri dayanılmaz boyutlara ulaşmaktadır. Bazı coğrafyalarda savaş normal hayat düzeni, terör gündelik olay, mültecilik kader; barış, huzur ve adalet sıra dışı bir hâl almıştır. Haksızlık, sömürü, açlık, ölüm, şiddet, istismar sıradan; hukuk, adalet, eşitlik sıra dışı olmuştur. Haksızlık artık bireysellikten çıkmış, bazı ülkelerin yazgısı hâline gelmiş; şiddet kanıksanmış, zulüm egemenlik enstrümanına, körlük ve sağırlık bir iletişim biçimine dönüşmüştür”dedi. >>TÜRKELİ