Op. Dr. İsa Şükrü Öz, korona virüs sürecinde anne adaylarının dikkat etmeleri gereken konuları, bağışıklık sistemi günlendirilmesi ile ilgili önerilerini, ülkemizde ve ilimizde artan sezeryan ile yapılan doğumları, normal doğumun önemini ve yeni bir doğum yöntemi şekli olan suda doğum hakkında önemli bilgiler verdi.
Normal insanlar gibi hamile olan anne adaylarının da Covit-19 süreci döneminde çok dikkat etmeleri gerektiğine değinen Özel Fuar Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. İsa Şükrü Öz: “Her şeyden önce sosyal mesafe ve hijyen kuralları çok önemlidir” dedi.
“BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRİCİ YİYECEKLER TÜKETİLMELİDİR”
Gebelikte Covid-19’un şu anda normal insanlara göre daha ağır, ya da daha hafif geçtiği ile ilgili henüz bir bilimsel kanıtın mevcut olmadığını ifade eden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. İsa Şükrü Öz: “Bebeklerde, doğumdan sonraki dönemin bundan sonra nasıl olacağı ile ilgili herhangi bir bilimsel kanıt yok. Çünkü hastalık daha yeni bir hastalık. Doğumlar olacak. Biz ilerleyen safhalarda bunların istatistiklerini tutacağız. Ve bu istatistiklere göre bilimsel veriler olacak elimizde. Buna göre biz bir sonuç elde edeceğiz. Bu sonuçlar bütün kamuoyuyla paylaşılacak. Ama şu anda hastalık yeni olduğundan gebelerle ilgili ekstra bir şey söylemek için çok erken. Şöyle bir şey söyleyebilirim; D vitamini almanın, bağışıklık sistemini güçlendirici yiyeceklerin tüketilmesinin tabi ki gebeliğin ilerleyen safhalarında yararlı olduğunu bildiren bilimsel kanıtlarımız şu anda mevcut” dedi.
“SEZERYAN DOĞUMLAR YÜZDE 50’NİN ÜZERİNE ÇIKMIŞ DURUMDA”
Anne adaylarının herhangi bir engel olmaması halinde normal doğuma teşvik edilmesi gerektiğini bildiklerini aktaran Op. Dr. İsa Şükrü Öz: “Dünya sağlık ve özellikle kadın doğum ile ilgilenen herkes kadınları buna teşvik ediyor. Normal doğumda, bunun üzerine basarak söylemek istiyorum, içgüdüsel, doğal bir süreç ilerliyor. Fakat sezeryan ile doğumda, dışarıdan bir müdahale söz konusu. Özellikle son zamanlarda doktorların üzerinde gerçekten büyük bir baskı var. Bu baskı hem toplum baskısı, hem genel görüş baskısıdır. İnsanlar sezeryan ile doğuma doğru bir yol içerisindeler. Dolayısıyla neredeyse Afyon’da da bu durum böyle. Türkiye de sezeryan doğumlar yüzde 50’nin üzerine çıkmış durumda. Yani her gebeliği olan iki kişiden birisi sezeryan ile doğum yapıyor. Dolayısıyla normal doğum oranlarımız tüm Türkiye genelinde giderek azalıyor. Yani artık sanki sezeryan doğum, normal doğummuş gibi olmaya başlıyor aslında” dedi.
“BAKANLIK NORMAL DOĞUMU DESTEKLİYOR”
Sağlık Bakanlığı’nın normal doğum kampanyaları yaptığını belirten Öz: “Bir bakanlık düşünün normal doğum kampanyaları yapıyor, yani bunu yapmak zorunda kalıyor. Dolayısıyla gerçek bir doğum eylemi yaşandığı zaman, bebekte solunum sıkıntısı ya da diğer anormal durumlar olmadıkça muhakkak ki normal doğum denenmelidir. Ama tabi ki bebeğin hayatı tehlikeye girecekse, ya da annenin hayatı ile ilgili herhangi bir sıkıntı olacaksa sezeryan o zaman da gerekli hale geliyor. Yani bir doğum şekli olarak gerekli hale geliyor, ama isteğe bağlı olarak bir doğum şekli değildir, şuanda sezeryan ile doğum. Anne adayları hiçbir gerekçe yokken sadece isteğe bağlı bir şekilde sezeryan doğum yapmasın. Sezeryan ile doğum şekli, kesinlikle normal bir doğuma göre daha sağlıklı değildir” dedi.
“KONFORLU BİR DOĞUM İÇİN SUDA DOĞUM ÖNEMLİ”
Günümüzde önemli olanın doğumun konforunun çok ileri düzeylere ulaşması gerektiğini söyleyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. İsa Şükrü Öz: “Bütün teknolojik gelişmeler, doğum alanında yaşanan bütün bilimsel gelişmeler hamile annenin doğumunun daha rahatlatılması üzerine kuruldu. En baştan bu güne kadar gelen bütün gelişmeler, bunun üzerine kuruldu. Suda doğum da bunun bir parçası. Yani annenin daha konforlu bir doğum gerçekleştirmesini sağlamak için yapılan bir uygulamadır suda doğum. Suda doğum, anneye doğum sürecinde çeşitli aralıklarda 37 derece sıcaklıktaki bir suda, annenin doğum havuzuna oturtularak denenen bir doğum yöntemi şeklidir” dedi.
“ANNE ADAYI AĞRILARINI RAHAT BİR ŞEKİLDE YAŞIYOR”
Suda doğum yönteminde annenin kendisini çok rahat hissettiğini ifade eden Op. Dr. İsa Şükrü Öz: ”Biz nasıl ki bir termale gittiğimizde nasıl rahatlıyorsak, anne de yoğun doğum ağrıları çekerken 37 derece suyu olan bir suda doğum ünitesine oturduğu zaman çok daha rahatlamış hissediyor kendisini. Ağrılarını daha konforlu şekilde çekiyor. Ayrıca bebek de anne karnında sulu bir ortamdadır. Zaten olayın mantığı da budur. Doğum esnasında bebekte sulu bir ortamdan, başka bir sulu ortama çıktığı için ani bir şok gelişmiyor, daha sağlıklı doğuyor. Annenin dikişleri daha az oluyor. Hatta olmuyor çoğunlukta. Kaslar gevşiyor ve aslında daha sağlıklı bir doğum şekli diyebiliriz suda doğum için. Bunu da tüm gebelere tavsiye ediyorum” dedi.
“AMACIMIZ EN SAĞLIKLI DOĞUMU GERÇEKLEŞTİRMEK”
Doğum yapacak anne adaylarının tercihlerine saygı duyduklarını belirten Özel Fuar Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. İsa Şükrü Öz: “Biz hastanemize normal doğum için gelen bütün hastalara eğer uygunluk varsa, yani anne adayı suda doğuma uygun ise, suda doğum tavsiye ediyoruz. Ama tabi ki her gebemiz su da doğurmak istemeye biliyor. Dolayısıyla şimdiye kadar 10’a yakın suda doğumumuz oldu. Elbette suda doğumun tabiki ekonomik bir boyutu var. İnsanların sosyo kültürel boyutları var. Kimi anne adayı ben suda doğum istemiyorum diyor, kimi ise ben özellikle sezeryan olmak istiyorum diyor. Anne adaylarımızın tercih durumlarına saygı duyuyoruz. Bizim burada yapmak istediğimiz amaç, anne adaylarını en sağlıklı ve en doğru şekilde doğuma yönlendirmek ve hazırlamaktır” dedi.
>>Yasin AY- Mehmet Karakaş