HAKLARIMIZA VE TALEPLERİMİZE SAHİP ÇIKIYORUZ!
MEVCUT İÇERİĞİYLE ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ KANUNU’NA İTİRAZ EDİYORUZ!
Eğitimin paydaşlarına sorulmadan TBMM’ye sunularak bazı maddeleri kabul edilen Öğretmenlik Mesleği Kanunu’na tepki için Hürriyetçi Eğitim Sendikası, İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaparak yasaya itiraz etti.
Afyonkarahisar hürriyetçi eğitim sendikası Başkanı Nizamettin Şenol ve sendika üyeleri Öğretmenlik Mesleği Kanunu’nua itiraz etmek amacıyla İl Milli Eğitim Müdürlüğü binası önünde toplandı. Üyeler adına açıklama yapan Hürriyetçi Eğitim Sendikası Şube Başkanı Nizamettin Şenol açıklamasında eşitsizlik ve adaletsizlik vurgusu yaptı.
Şenol; “Millî Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), eğitimin bileşenlerinin görüşlerini almadan masa başında hazırladığı Öğretmenlik Mesleği Kanunu (ÖMK) geçtiğimiz yasama dönemi sonunda TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanmış ve kanunun ilk 22 maddesi bütün eleştiri ve itirazlara rağmen kabul edilmiştir. Eğitimin ana bileşenlerinden birisi olan eğitim ve bilim emekçilerini yok sayan, taleplerine ısrarla kulak tıkayan MEB, sürecin başından bu yana bildiğini okumaya devam etmeyi sürdürmektedir. Eğitim sendikalarının, halen görevde olan ve atama bekleyen bir milyonu aşkın öğretmenin taleplerini yok sayan ÖMK’ya yönelik eleştiri ve önerilerimizin ısrarla görmezden gelinmesi bizler açısından kabul edilemez bir durumdur” dedi.
HÜRİYETÇİ EĞİTİM SENDİKASI İTİRAZLARINI SIRALADI
Öğretmenlik mesleğinin itibarsızlaştırıldığını dile getiren Şenol; “Öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıran ve emeğimizi değersizleştiren, ekonomik, sosyal ve mesleki sorunlarımıza çözüm üretmeyen, eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldıran, özlük haklarımızı zayıflatan, çalışanlar arasında ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştiren bir içeriğe sahip olan ÖMK’nin TBMM gündemine yeniden geleceği açıklanmıştır. Bu teklif, öğretmenlerin mesleki haklarını güvence altına almak bir yana, bizi daha da zor şartlar altına sürükleyecek hükümler içermektedir. Kanuna dair temel itirazlarımız
Meslek Kanunu Tanımı Yanıltıcıdır, Anayasa Mahkemesi Kararları Göz Ardı Edilmiştir, Unvan Ayrımı Kabul Edilemez, Eğitim Fakülteleri Suçlanıyor, Öğretmenlik Mesleğini Güçlendirmiyor, Aksine Zayıflatıyor, Mesleki Güvence Yok, Güvencesiz İstihdam Var, Öğretmen Yetiştirme Sistemi Sapmıştır, Öğretmenlerin Hakları Görmezden Gelinmiştir, Milli Eğitim Akademisi’ni Kabul Etmiyoruz, Unvanlarda ayrıştırmayı kabul etmiyoruz! Milli Eğitim Akademisi’ni kabul etmiyoruz!
ÇEDES gibi protokollerle öğretmenlik mesleği dışında bizlere dayatılan görevleri kabul etmiyoruz! Öğretmenler kanunda belirtilen asli görevlerini yapmalı, kanunlarda açıkça yazdığı gibi okullarda öğretmenler dışında hiç kimse eğitim öğretim hizmeti vermemelidir.
Disiplin hükümleriyle baskılanmak istemiyoruz! Haklarımızı kısıtlayan ve bizleri keyfi ceza uygulamalarıyla baş başa bırakacak olan her türlü düzenlemeye karşıyız.
Özel sektör öğretmenlerinin ücretleri güvence altına alınmalıdır! Taban maaş yasasıyla, kamu-özel farkı ortadan kaldırılmalıdır.
Güvencesiz istihdamı reddediyoruz! Ücretli, sözleşmeli değil, kadrolu ve güvenceli istihdam sağlanmalıdır.
Meslek Kanunu’nda haklarımız ve taleplerimiz olmalıdır! Bu teklif, sadece görev ve sorumluluklardan bahsederken, öğretmenin haklarını ve taleplerini görmezden geliyor.
ÖMK kanun taslağı gerek hazırlanış biçimi gerekse sınırlı içeriği açısından meslek kanunu olmaktan çok uzaktır. Öğretmenlik mesleği gibi 17 milyonu aşkın öğrencinin eğitim hakkını ve bir milyonun üzerindeki öğretmenin mesleğini, çalışma koşullarını, ekonomik ve özlük haklarını böylesine sığ ve dar bir çerçevede düzenlemekte ısrar etmek doğru değildir.
MEB gerçek bir meslek kanunu hazırlamak istiyorsa ILO ve UNESCO ortak belgesi olan; ‘Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi’ metni esas alınmalıdır. Sadece öğretmenlerin değil tüm eğitim emekçilerinin ekonomik, demokratik, özlük haklarını iyileştirmek amaçlanmalı, mevcut hakları koruyan, eşit işe eşit ücret ilkesine dayanan, adil ve kapsayıcı bir meslek kanunu hazırlanmalıdır. Siyasi iktidar ve Millî Eğitim Bakanlığı sesimizi duymalı, taleplerimize kulak vermelidir” ifadelerine yer verildi.
MUSTAFA KILINÇ