Rektör Karakaş, Eğitim Fakültesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Hukuk Fakültesi, İslami İlimler Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Mühendislik Fakültesi, Teknoloji Fakültesi, Turizm Fakültesi ve Veteriner Fakültesi ile Devlet Konservatuvarının Akademik Kurul Toplantılarına katılarak hem konuşma yaptı, hem de akademisyenlerin sorularını, öneri ve değerlendirmelerini dinleyerek cevapladı. Rektör Karakaş konuşmalarında, Birim Akademik Kurullarını, akademik birimlerin en geniş katılımlı platformu olarak gördüğünü ve bütün akademisyenlerin katılma sorumluluğunun bulunduğunu söyledi. AKÜ yönetimi olarak bu tür toplantıların önemli olduğunu düşündüklerini ifade eden Karakaş, bu toplantılarda dönem başında planlama, yılsonunda ise değerlendirmeler yapıldığını belirtti. Karakaş, “Akademik birimlerdeki bütün kurulların aktif bir şekilde yapılması talimatını Rektör atanır atanmaz vermiştim. İmkân olduğu sürece bu toplantılara katılmaya çalışıyorum. Çünkü bu tür toplantılarda talepler, eleştiriler ve öneriler ortaya çıkıyor. Bu da bizim yönetimimize yol gösterici oluyor. Yönetim olarak istişareye önem veriyoruz. Yönetişimci bir anlayışla üniversiteyi yönetmeye gayret ediyoruz. Üniversite yönetim kurulumuz çok aktif bir şekilde her hafta toplanıyor. Senatomuzu da en az ayda bir defa topluyoruz. Dolayısıyla bu tür kurulların da aktif bir şekilde çalışmasıyla birlikte bu yönetişimci anlayışın parçaları tamamlanmış oluyor” diye konuştu.
“Hak, hak edene verildiği zaman adalet tesis edilir”
AKÜ yönetimi olarak yönetim felsefesini 3 temel kavram üzerine oturtmaya çalıştıklarını belirten Karakaş, şunları söyledi: “Oluşturmaya çalıştığımız yönetim felsefesine hayat veren ilkelerin birincisi ve en fazla önem verdiğimiz ilke adalettir. İkincisi emek, üçüncüsü ise aidiyet. Hem çalışanlarımızın hakkını teslim ederek adalet duygusunu tesis etme açısından hem de yönetişimci anlayışla hareket ederek motivasyonu artırma ve belirlediğimiz hedeflere ulaşabilme açısından bu ilkelerin hayata geçirilmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz. Bütün kurumlarda olduğu gibi Üniversitemizde çalışanlar için de, müstahdeminden profesörüne kadar haklar, ödevler, yetkiler ve sorumluluklar bulunmakta. Bunlar hakkı ile yerine getirildiğinde, hakkı ile yerine getirene hakkını teslim ettiğinizde adaletin tesis edileceğine, motivasyonun artacağına ve kuruma olan aidiyet duygusunun yükseleceğine inanıyoruz. Bu anlamda mutlak eşitlikçi bir anlayışı hiçbir zaman benimsemedik. Hak, hak edene verildiği zaman adalet tesis edilir. Bundan dolayı ikinci kavram olarak emeği dikkate aldık. Çünkü emeğe saygı duyuyorsanız, emeğin karşılığını veriyorsanız emeği önemsiyorsanız; adalet, motivasyon ve aidiyet duyguları da güçlenecektir.”
“Katkı, kurumsal aidiyet ve topyekûn gayretle sağlanabilir”
Konuşmasında aidiyet kavramına dikkat çeken Karakaş, “Aidiyetin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bir kurumda çalışan herkes kurumuna sahip çıkarak, kurumuna güçlü bir aidiyet duygusu ile bağlandığı zaman faydalı olabilir ve katkı sağlayabilir. Bu düşünceden dolayı aidiyeti önemsiyoruz” dedi. Karakaş, “İnsanların kurumlarına gelirken bir ayağı ileride bir ayağı geride olsun istemiyoruz. İnsanlar pozitif motivasyon ile kuruma gelsin, yapmış olduğu işi hakkı ile severek ve isteyerek yapsın istiyoruz ki, bu da ancak kişinin kuruma aidiyet duygusu ile bağlı olmasından geçmektedir. Bu kavramlar üzerine bir yönetim felsefesi oluşturmaya gayret ediyoruz” diye konuştu. >>TÜRKELİ