Uygulama 8 Aralık 2021 tarihinden itibaren tüm Türkiye’de geçerli olacak. Çiğ sütün fiyatına gelecek artış ile birlikte kahvaltı sofralarının da zamlanması bekleniyor. Çiğ süt tavsiye fiyatı Ulusal Süt Konseyi tarafından girdi maliyetlerindeki artışa karşı yüzde 46 zamlanarak 4 lira 70 kuruş olmuştu.
Konu hakkında Gazetemiz Türkeli’ye son zamlar kervanına eklenen süt ve süt ürünlerini değerlendiren Süt üreticisi ve Şarküteri sahibi Hasan Çağlayan, uzun süredir süt fiyatları için beklenen bir zam kararının olduğunu belirterek, üretici mağdur durumda dedi.
Doların yükselmesi ve tahıl ürünlerinin birçoğunun ülkemize ithal edilmesinin bu durumun sonucunu hazırladığını ifade eden Süt üreticisi ve şarküteri sahibi Hasan Çağlayan: “Ülkemizde çiftçiye daha fazla değer verilmeli, ekim alanları kontrol edilerek, boş araziler ekim yapacak kişilere verilmeli. Üretimin artıp, dışa bağımlılığın azalması ve kendi kendimize yetebilir hale gelmemiz gerekiyor. İthal ürünler olmadığı takdirde iç piyasada maliyetler elbette düşecek. Hesap ortada. Bu işin hesabını yapmak için profesör olmaya gerek yok”dedi.
“ÇOĞU TAHIL ÜRÜNÜMÜZ DIŞA BAĞIMLI”
Süt fiyatlarının artış nedenlerini aktaran Süt üreticisi ve Şarküteri sahibi Hasan Çağlayan: 8 Aralık 2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere süt konseyi, sütün litre fiyatı olarak 4.70 TL rakamını açıkladı. Uzun süredir süt fiyatları için beklenen bir zam vardı. Üretici mağdur durumda. Süt maliyetleri üreticiler açısından aşırı derecede yükseldi. Bu artışların nedeni doların yükselmesi, dolarla birlikte dışarı ülkelerden alınan ham madde; mısır, arpa, buğday gibi tahıl ürünlerinin ithal ediliyor olmasıdır. Bu durum da yem fiyatlarında aşırı derecede yükselmeye neden oldu. Çünkü çoğu tahıl ürünümüz dışa bağımlı. Sonuç olarak da üretici şuan da mağdur durumdadır”dedi.
“SÜTÜ İŞLEYEN KISIM PARASINI KAZANIYOR”
Üreticinin cebinden harcamalar yaparak hayvanlarını doyurmak zorunda kaldığını ifade eden Çağlayan: “Bizim sektörde üreticiden daha çok aracılar karlı çıkıyor. Üretici zaten son 3 aydır tamamen zarar ediyor ve maliyetlerini cebinden karşılıyor. Cebinden harcamalar yaparak hayvanlarını duyurmak zorunda kalıyor. Biliyorsunuz mazota zam geldi. İmalatçılar ister, istemez ambalaj, mazot vs. gibi genel giderlerinin yükselmesi ile beraber, ürettikleri ürünlere zamları yansıtmak durumunda kalıyorlar. Bu durum aslında 2 taraflı bir durum. Bir taraftan baktığımızda tüketici mağdur, diğer taraftan baktığımızda da üretici mağdur durumdadır. Fakat sütü işleyen kısım öyle, ya da böyle üzerine maliyetini koyarak parasını kazanmaktadır”dedi.
“BOŞ ARAZİLER EKECEK KİŞİLERE VERİLMELİ”
Arazi ekim alanlarının devlet tarafından sürekli olarak kontrol altında olması gerektiğine dikkat çeken Hasan Çağlayan: “Ortadaki bu sıkıntılı durumun düzelmesi için öncelikle ülkemizde çiftçimize daha fazla önem verilmesi gerekiyor. Devletimizin, hükümetimizin ekim alanlarını tamamen kontrol altında tutması gerekiyor. Ekilmeyen, boş bekleyen arazilerin, arazisini ekmeyen vatandaşlardan alınıp, ekecek olan kişilere verilmesi gerekiyor. Netice olarak da üretimi artırıp, dışa bağımlılığı azaltıp ülkemizin tıpkı eskiden olduğu gibi kendine yetebilir hale gelmesi gerekiyor. Tüm bunların yapılması durumunda; bu durumun meyveleri herkese olumlu yönde yansıyacaktır. Böylelikle üretici ürettiğini satacak ve ithal ürünler gelmediği zaman iç piyasada maliyetler düşecek. Bu da tüketiciye elbette olumlu olarak yansıyacaktır”dedi.
“20 KURUŞ DESTEK YETERSİZ”
Bir yemin maliyetine göre üreticiye destek verilmesinin daha verimli olacağını söyleyen Süt üreticisi ve Şarküteri sahibi Hasan Çağlayan: “Sütün litresi başına verilecek olan 20 krş’luk destek oranı bence yetersizdir. Çünkü sütün fiyatının düşük olmasından dolayı yeterli olmamaktadır. Bu durumun yem ile birlikte hareket edilip, yemin maliyetine göre hesaplanıp, daha sonra üreticiye destek olarak verilmesi gerekiyor. Evet, 20 kuruşluk desteği alıyoruz, ama yem fiyatları yerinde durmuyor. Yem fiyatları arttıkça bizim de maliyetlerimiz artıyor, verilen 20 kuruş da eriyip kayboluyor”dedi.
“7 LİTRE SÜT, 1 KG PEYNİR VERİR”
1 kg peynir için 56 TL tutarında sadece süt maliyetinin olduğunu belirten Süt üreticisi ve Şarküteri sahibi Hasan Çağlayan: “Sütün litresi 8 TL. Yedi litre sütten 1 kg peynir çıkıyor. Bu durumda peynir yapımında sadece sütün maliyeti 56 TL oluyor. Maliyetler sadece bunlarla kalmıyor. Ek olarak yanında peynirin mayası, pişirmesi, tuzlaması, ulaşımı ve işçiliği gibi bunlara benzer diğer maliyet kalemleri de var. Vatandaşa kaliteli peynirin kg fiyatının 60 TL olması yüksek geliyor. Fakat inanın 60 TL dahi bizlere bir şey kazandırmıyor. Hesap ortada. Bu işin hesabını yapmak için profesör olmaya gerek yok. Hiçbir malzemeden çalınmadan yapılan kaliteli bir peynirin maliyeti budur. Daha düşük fiyatlarda satılan peynirin mutlaka ya sütü azdır, ya da yağı azdır. Mutlaka bir hile vardır”dedi.
“KÖYLÜ SÜT TOPLAYICILARINA MAHKÛM KALIYOR”
Süt toplayıcıların köylü ’den 3 TL gibi bir rakama sütü topladığını söyleyen Hasan Çağlayan: “Şuanda sütün maliyeti üretici bazında 3,75 TL’dir. Köylülerden süt toplayanlar 3 TL’den fazla parayı süt için köylüye vermiyorlar. Yemi de köylüye bu kişiler verdiği için, köylü süt toplayıcılarına mahkûm kalıyor. Bu iş üretimden geçiyor. Üretim ne kadar fazla olursa, ülkemizde tüketiciye verilen tüm gıda ürünlerinin fiyatı da o kadar uygun hale gelir. Dışarıya bağlı olduğumuz sürece fiyat artışları yükselmeye devam eder”dedi. >>ÖZEL HABER: YASİN AY
Konu hakkında Gazetemiz Türkeli’ye son zamlar kervanına eklenen süt ve süt ürünlerini değerlendiren Süt üreticisi ve Şarküteri sahibi Hasan Çağlayan, uzun süredir süt fiyatları için beklenen bir zam kararının olduğunu belirterek, üretici mağdur durumda dedi.
Doların yükselmesi ve tahıl ürünlerinin birçoğunun ülkemize ithal edilmesinin bu durumun sonucunu hazırladığını ifade eden Süt üreticisi ve şarküteri sahibi Hasan Çağlayan: “Ülkemizde çiftçiye daha fazla değer verilmeli, ekim alanları kontrol edilerek, boş araziler ekim yapacak kişilere verilmeli. Üretimin artıp, dışa bağımlılığın azalması ve kendi kendimize yetebilir hale gelmemiz gerekiyor. İthal ürünler olmadığı takdirde iç piyasada maliyetler elbette düşecek. Hesap ortada. Bu işin hesabını yapmak için profesör olmaya gerek yok”dedi.
“ÇOĞU TAHIL ÜRÜNÜMÜZ DIŞA BAĞIMLI”
Süt fiyatlarının artış nedenlerini aktaran Süt üreticisi ve Şarküteri sahibi Hasan Çağlayan: 8 Aralık 2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere süt konseyi, sütün litre fiyatı olarak 4.70 TL rakamını açıkladı. Uzun süredir süt fiyatları için beklenen bir zam vardı. Üretici mağdur durumda. Süt maliyetleri üreticiler açısından aşırı derecede yükseldi. Bu artışların nedeni doların yükselmesi, dolarla birlikte dışarı ülkelerden alınan ham madde; mısır, arpa, buğday gibi tahıl ürünlerinin ithal ediliyor olmasıdır. Bu durum da yem fiyatlarında aşırı derecede yükselmeye neden oldu. Çünkü çoğu tahıl ürünümüz dışa bağımlı. Sonuç olarak da üretici şuan da mağdur durumdadır”dedi.
“SÜTÜ İŞLEYEN KISIM PARASINI KAZANIYOR”
Üreticinin cebinden harcamalar yaparak hayvanlarını doyurmak zorunda kaldığını ifade eden Çağlayan: “Bizim sektörde üreticiden daha çok aracılar karlı çıkıyor. Üretici zaten son 3 aydır tamamen zarar ediyor ve maliyetlerini cebinden karşılıyor. Cebinden harcamalar yaparak hayvanlarını duyurmak zorunda kalıyor. Biliyorsunuz mazota zam geldi. İmalatçılar ister, istemez ambalaj, mazot vs. gibi genel giderlerinin yükselmesi ile beraber, ürettikleri ürünlere zamları yansıtmak durumunda kalıyorlar. Bu durum aslında 2 taraflı bir durum. Bir taraftan baktığımızda tüketici mağdur, diğer taraftan baktığımızda da üretici mağdur durumdadır. Fakat sütü işleyen kısım öyle, ya da böyle üzerine maliyetini koyarak parasını kazanmaktadır”dedi.
“BOŞ ARAZİLER EKECEK KİŞİLERE VERİLMELİ”
Arazi ekim alanlarının devlet tarafından sürekli olarak kontrol altında olması gerektiğine dikkat çeken Hasan Çağlayan: “Ortadaki bu sıkıntılı durumun düzelmesi için öncelikle ülkemizde çiftçimize daha fazla önem verilmesi gerekiyor. Devletimizin, hükümetimizin ekim alanlarını tamamen kontrol altında tutması gerekiyor. Ekilmeyen, boş bekleyen arazilerin, arazisini ekmeyen vatandaşlardan alınıp, ekecek olan kişilere verilmesi gerekiyor. Netice olarak da üretimi artırıp, dışa bağımlılığı azaltıp ülkemizin tıpkı eskiden olduğu gibi kendine yetebilir hale gelmesi gerekiyor. Tüm bunların yapılması durumunda; bu durumun meyveleri herkese olumlu yönde yansıyacaktır. Böylelikle üretici ürettiğini satacak ve ithal ürünler gelmediği zaman iç piyasada maliyetler düşecek. Bu da tüketiciye elbette olumlu olarak yansıyacaktır”dedi.
“20 KURUŞ DESTEK YETERSİZ”
Bir yemin maliyetine göre üreticiye destek verilmesinin daha verimli olacağını söyleyen Süt üreticisi ve Şarküteri sahibi Hasan Çağlayan: “Sütün litresi başına verilecek olan 20 krş’luk destek oranı bence yetersizdir. Çünkü sütün fiyatının düşük olmasından dolayı yeterli olmamaktadır. Bu durumun yem ile birlikte hareket edilip, yemin maliyetine göre hesaplanıp, daha sonra üreticiye destek olarak verilmesi gerekiyor. Evet, 20 kuruşluk desteği alıyoruz, ama yem fiyatları yerinde durmuyor. Yem fiyatları arttıkça bizim de maliyetlerimiz artıyor, verilen 20 kuruş da eriyip kayboluyor”dedi.
“7 LİTRE SÜT, 1 KG PEYNİR VERİR”
1 kg peynir için 56 TL tutarında sadece süt maliyetinin olduğunu belirten Süt üreticisi ve Şarküteri sahibi Hasan Çağlayan: “Sütün litresi 8 TL. Yedi litre sütten 1 kg peynir çıkıyor. Bu durumda peynir yapımında sadece sütün maliyeti 56 TL oluyor. Maliyetler sadece bunlarla kalmıyor. Ek olarak yanında peynirin mayası, pişirmesi, tuzlaması, ulaşımı ve işçiliği gibi bunlara benzer diğer maliyet kalemleri de var. Vatandaşa kaliteli peynirin kg fiyatının 60 TL olması yüksek geliyor. Fakat inanın 60 TL dahi bizlere bir şey kazandırmıyor. Hesap ortada. Bu işin hesabını yapmak için profesör olmaya gerek yok. Hiçbir malzemeden çalınmadan yapılan kaliteli bir peynirin maliyeti budur. Daha düşük fiyatlarda satılan peynirin mutlaka ya sütü azdır, ya da yağı azdır. Mutlaka bir hile vardır”dedi.
“KÖYLÜ SÜT TOPLAYICILARINA MAHKÛM KALIYOR”
Süt toplayıcıların köylü ’den 3 TL gibi bir rakama sütü topladığını söyleyen Hasan Çağlayan: “Şuanda sütün maliyeti üretici bazında 3,75 TL’dir. Köylülerden süt toplayanlar 3 TL’den fazla parayı süt için köylüye vermiyorlar. Yemi de köylüye bu kişiler verdiği için, köylü süt toplayıcılarına mahkûm kalıyor. Bu iş üretimden geçiyor. Üretim ne kadar fazla olursa, ülkemizde tüketiciye verilen tüm gıda ürünlerinin fiyatı da o kadar uygun hale gelir. Dışarıya bağlı olduğumuz sürece fiyat artışları yükselmeye devam eder”dedi. >>ÖZEL HABER: YASİN AY