Asgari Ücretli Ev Sahibi Olmaktan Uzaklaşıyor
Kira Gelire Göre Artmadı, Konut Sahipliği Hayal Oldu
Türkiye’de son yıllarda hızla artan konut fiyatları ve kiralar, özellikle düşük gelirli vatandaşların barınma hakkını tartışmaya açtı. Asgari ücretin artış oranı, kira karşısında kısmen ayakta kalabilse de konut satın alma gücü açısından yıllar içinde ciddi biçimde geriledi.
TürkStat (TÜİK) ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerinden derlenen bilgilere göre, 2010'dan bu yana kira ve konut fiyatlarında yaşanan artış asgari ücretlinin ev sahibi olma ihtimalini her geçen yıl azaltıyor.Kira Ödeniyor Ama Birikim Yapmak Zorlaşıyor2010 yılında "Kiracı Tarafından Ödenen Gerçek Kira" ortalaması 488 TL düzeyindeyken, 2015’te bu rakam 669 TL’ye, 2020’de 1.122 TL’ye yükseldi. TÜİK’in son olarak Nisan 2022’de yayımladığı fiyat olan 1.408 TL baz alındığında ve enflasyon artışı hesaplandığında 2024 sonunda kira tutarının 8 bin 170 TL seviyesine ulaşması bekleniyor.Asgari ücretle geçinen vatandaş, geçmiş yıllarda bu kira tutarlarını karşılayabilir durumdayken, günümüzde birikim yapmak neredeyse imkânsız hale geldi.Ev Almak Ulaşılamaz NoktadaTCMB konut fiyat endeksine göre, 100 metrekarelik bir konutun ortalama fiyatı 2010 yılında 106 bin TL iken, 2024 sonunda bu rakam 3 milyon 606 bin TL’ye yükseldi. Böylece 2010’da bir konut yaklaşık 218 kira tutarında satın alınabilirken, 2024’te bu oran 441 kira düzeyine ulaştı. Bu da bir asgari ücretlinin ortalama gelirle ev sahibi olabilmesi için hiçbir harcama yapmadan yaklaşık 37 yıl çalışması gerektiğini ortaya koyuyor.Asgari Ücret Artıyor Ama YetişemiyorAsgari ücretin kiraya oranı 2010 yılında 1,56 düzeyindeyken, 2024’te bu oran 2,08’e çıktı. Yani asgari ücret bir kiradan fazla etmeye başladı. Ancak ev satın alma gücü açısından durum tam tersi: 2010’da asgari ücret ortalama bir evin yüzde 0,72’sine denk gelirken, 2024’te bu oran yüzde 0,47’ye kadar düştü.Gelir Adaleti ve Konut Politikaları TartışılıyorEkonomistler, bu gelişmelerin özellikle konut politikalarında kapsamlı bir revizyon yapılması gerektiğini vurguluyor. Uzmanlara göre, sosyal konut üretiminin artırılması, dar gelirli gruplara yönelik destekleyici finansman modellerinin geliştirilmesi ve konut arz-talep dengesinin yeniden kurulması, barınma krizinin önüne geçilmesi açısından önem taşıyor.HİLAL PARLAK