AFSÜ ve Kafkas Üniversitesi'nden Lösemi Tedavisine Yönelik Biyoteknolojik Atılım
Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi (AFSÜ) Eczacılık Fakültesi öğretim üyeleri önemli bir bilimsel başarıya imza attı.
TÜSEB’den Önemli Destek
Farmasötik Biyoteknoloji Ana Bilim Dalı’ndan Dr. Öğr. Üyesi Ozan Kılıçkaya’nın yürütücülüğünü üstlendiği ve aynı fakülteden Biyokimya Ana Bilim Dalı’ndan Doç. Dr. Serap Şahin ile Kafkas Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Biyomühendislik Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Yunus Ensari’nin araştırmacı olarak yer aldığı proje, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) tarafından 2025/A4-01 çağrısı kapsamında desteklenmeye hak kazandı. Proje kapsamında, Clostridium thalidense bakterisine ait arginine deiminase (ADI) enziminin aktivite ve stabilitesinin artırılmasına yönelik bilgisayar destekli protein mühendisliği çalışmaları yürütülecek. Enzimin üç boyutlu yapısının detaylı bir şekilde analiz edilerek, aktivite bölgesinde ve genel yapısında gerçekleştirilecek yapısal değişikliklerle biyolojik etkinliğin ve dayanıklılığın artırılması hedefleniyor.
Lösemi Tedavisine Yeni Umut
Dr. Öğr. Üyesi Ozan Kılıçkaya, projenin başarıyla tamamlanması halinde akut lenfoblastik lösemi (ALL) tedavisinde kullanılan ilaçlara alternatif veya destekleyici nitelikte yeni bir biyoteknolojik etkin madde öncülünün geliştirilebileceğini belirtti. Özellikle dirençli vakalarda veya mevcut tedavilerin yan etkilerini azaltma ihtiyacı duyulan hastalarda bu çalışmanın büyük önem taşıdığına dikkat çekti.
Proje Sonrası Klinik Öncesi Aşamalar Başlayacak
Kılıçkaya, karakterizasyonu tamamlanan enzimin yeniden tasarımı sayesinde lösemi hücrelerinin büyümesi için kritik öneme sahip arginin amino asidinin daha etkili şekilde parçalanmasının beklendiğini söyledi. Bu sayede, lösemi hücrelerinin çoğalmasının durdurularak tedavi sürecine katkı sağlanabileceğini ifade etti. Proje, bir yıllık bir destek süresiyle yürütülecek. Bu sürenin sonunda, yeni projelerle etkin madde formülasyonu geliştirilmesi, uygun dozaj ve uygulama yöntemlerinin belirlenmesi ve ardından hayvan modelleri üzerinde detaylı deneylerin gerçekleştirilmesi planlanıyor. Dr. Kılıçkaya, bu deneylerin geliştirilen enzimin canlılardaki güvenilirlik ve etkinliğini değerlendirmek açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.