2024-2025 Eğitim-Öğretim Yılına Umut ve Beklentilerle Girildi: Eğitimde Sorunlara Kalıcı Çözümler İsteniyor
2024-2025 eğitim-öğretim yılı, Türkiye genelinde milyonlarca öğrenci ve eğitim çalışanı için başladı. Ancak, yeni döneme girerken eğitim sektöründe birikmiş sorunlar da gündemdeki yerini koruyor. Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Mustafa Arslan, yeni dönemin başlangıcında eğitim çalışanlarının taleplerini ve çözüm bekleyen sorunları dile getirdiği önemli bir açıklamada bulundu. Arslan, açıklamasında öğretmenlerin karşılaştığı zorluklara dikkat çekerken, eğitimde dönüşüm ve reformların hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
“Sorunlara Çözüm Üretilmeli, Beklentiler Karşılanmalı”
Mustafa Arslan, konuşmasına eğitim-öğretim sisteminin mevcut yapısındaki sorunların hızla çözülmesi gerektiğini vurgulayarak başladı:
“Yeni eğitim-öğretim yılının, geleceğe ilişkin sorumlulukların konuşulduğu, eğitimin ve eğitim çalışanlarının sorunlarının çözüme kavuşturulduğu, güven ve refah içinde erişmemizi sağlayacak bir dönüşüm dönemi olmasını temenni ediyoruz. Bu uğurda üzerimize düşen sorumluluğu büyük bir gururla ve özveriyle yerine getirmeye hazırız.”
Arslan, öğretmen açığından, ücretli öğretmenlik sistemine kadar bir dizi yapısal soruna dikkat çekerek, bu sorunların çözülmesinin artık ertelenemez olduğunu belirtti:
“Öğretmen açığı, ücretli öğretmen istihdamı ve bölgeler arası dengesiz dağılım, eğitim sistemimizin en temel sorunlarından. Öğretmenlerimizin iş güvencesiz çalıştırılması, çalışma barışını ve motivasyonunu olumsuz etkiliyor. Ayrıca, okullarımızdaki bütçe sorunları ve yardımcı personel eksikliği gibi meseleler de acilen ele alınmalıdır.”
20 Bin Öğretmenin Ataması Bekleniyor
Arslan, açıklamasında 20 bin öğretmen atama sürecindeki belirsizliğe de değindi ve bu sorunun bir an önce çözülmesi gerektiğini ifade etti:
“Bakanlık tarafından atama duyurusu yapılmış olmasına rağmen, öğretmenlerin ataması henüz gerçekleşmedi. Eğitim-öğretim yılının başlamış olması nedeniyle, özellikle öğretmen açığı bulunan okullarda öğrenciler öğretmensiz kalmamalıdır. Bu nedenle, 20 bin öğretmenin atama kararnamesi ivedilikle yapılmalıdır. Hukuki belirlilik ve haklı beklenti ilkeleri çerçevesinde bu sürecin bir an önce tamamlanması gerekiyor.”
Öğretmenlerin Yer Değişikliği Talepleri Karşılanmalı
Eğitim çalışanlarının yer değişikliği taleplerinin karşılanamaması, Arslan’ın dikkat çektiği diğer bir önemli konuydu. Bu konuda, öğretmenlerin mağduriyet yaşadığını ve çözüm beklediklerini belirtti:
“Öğretmen atama ve yer değiştirme süreçlerindeki tasarım eksiklikleri, çalışma barışını bozuyor ve motivasyon kaybına neden oluyor. Özellikle dezavantajlı bölgelerde görev yapan eğitim çalışanları için gönüllülük esasına dayalı tedbirler alınmalı, rasyonel bir atama ve yer değiştirme sistemi kurulmalıdır. Eğitim-Bir-Sen olarak, sıra tayininin hayata geçirilmesini öneriyoruz. Bu uygulamayla yer değişikliği kaynaklı sorunlar büyük ölçüde çözülecektir.”
Kariyer Basamaklarında Yaşanan Mağduriyetler Giderilmeli
Arslan, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun getirdiği kariyer basamakları sistemine dair görüşlerini de paylaştı. Sistemin olumlu bir adım olduğunu kabul etmekle birlikte, uygulamada yaşanan sorunlara dikkat çekti:
“Kariyer basamaklarının ilave mali haklarla birlikte yeniden hayata geçirilmesi olumlu bir adım. Ancak, uzman ve başöğretmenlik ünvanı alabilmek için tecrübe yerine yazılı sınavın ön planda tutulması başka mağduriyetleri doğuruyor. Seçimlerden önce verilen söz doğrultusunda, öğretmenlikte 5 yılını dolduranların uzman öğretmen, 10 yılını dolduranların başöğretmen ünvanı alması yönünde düzenlemeler yapılmalıdır.”
İstihdamda Zorluk Çekilen Bölgelere Cezbedici Teşvikler Şart
Bazı bölgelerde öğretmen istihdamında yaşanan sıkıntılara da değinen Arslan, bu sorunun kalıcı bir çözüm beklediğini ifade etti:
“Özellikle zorunlu hizmet bölgelerinde öğretmen açığı ciddi bir sorun olarak devam ediyor. Eğitimcilere, bu bölgelerde görev yapmaları hâlinde ilave hizmet tazminatı ödenmesi gibi teşvik edici yöntemler hayata geçirilmelidir. Bu adım, hem istihdam sorununun çözümüne hem de bu bölgelerdeki eğitim kalitesinin yükseltilmesine katkı sağlayacaktır.”
Eğitim Çalışanlarına Yönelik Şiddet Vakaları Artıyor
Son dönemlerde eğitim çalışanlarına yönelik artan şiddet vakalarına da dikkat çeken Arslan, bu konuda yasal düzenlemelerin yetersiz olduğunu söyledi:
“Eğitim çalışanlarına yönelik şiddet, toplumsal bir sorun hâline gelmiştir. Mevcut yasal düzenlemeler, bu tür fiillere karşı caydırıcı nitelikte değil. Şiddet uygulayanların ciddi bir ceza yaptırımıyla karşılaşmayacaklarına inanmaları, şiddetin artmasına neden oluyor. Eğitim çalışanlarına yönelik şiddete karşı koruyucu ve cezai tedbirler bir an önce alınmalıdır.”
Öğretim Yılına Hazırlık Ödeneği Tüm Eğitim Çalışanlarına Verilmeli
Arslan, öğretim yılına hazırlık ödeneğinin sadece öğretmenlerle sınırlı kalmayıp, tüm eğitim çalışanlarına ödenmesi gerektiğini vurguladı:
“Hazırlık ödeneği, Millî Eğitim Bakanlığı’nın merkez ve taşra teşkilatındaki tüm eğitim çalışanlarına da ödenmelidir. Bu hizmeti yürüten her birey, katkısının karşılığını almalıdır.”
Arslan, konuşmasını, eğitimin geleceği için birlik ve dayanışma içinde çalışılması gerektiğini vurgulayarak tamamladı:
“Yeni eğitim-öğretim yılı, eğitim çalışanlarına, öğrencilerimize ve milletimize hayırlı olsun. Umuyoruz ki bu yıl, eğitimin sorunlardan arındırıldığı, geleceğe güvenle baktığımız bir dönem olur. Bizler, bu uğurda elimizden gelenin en iyisini yapmaya kararlıyız.”
HİLAL PARLAK